Kilis’te Sağlık Turizmi “Kalleş Havası”
Metin MERCİMEK
“ÇOCUKLUĞUMUZDAN BU YANA, KİLİS KALLEŞ HAVASI’NIN ŞİFA KAYNAĞI OLDUĞU BÜYÜKLERİMİZ TARAFINDAN HEP SÖYLENİRDİ. BU KIYMETLİ HAVAYI SAĞLIK TURİZMİNE KAZANDIRMAMIZ GEREKİR.”
(Yaşar AKTÜRK
İstanbul Kilis Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı)
Temiz ve şifalı hava denildiği zaman, ilk aklımıza gelen oksijeni bol olan temiz hava gelir. Yaşamın bel kemiği olan akciğerlerimize gereken önemi vermek için, havanın temiz ve süzülerek gelmesini sağlamamız gerekir. Tıpkı İskenderun Yarık Kaya’dan süzülerek Kilis’e yerleşen Kalleş Havası’nda olduğu gibi…
Yıllar boyu Kilis Kalleş Havası’nın doğal bir şifa kaynağı olduğu, gerek toplantılarda, gerek makalelerimizde gündeme getirilmiş, ancak bu konu hiç bir zaman ilgililer tarafından ele alınmamıştır. Ülkemizde eşine az rastlanan ve masrafsız bir doğa harikası olan Kilis’in Kalleş Havası, verem hastalığı ve astım hastalığı konusunda iyi netice verdiği uzmanlar tarafından bildirilmiştir.
Kilis’in Fransızlara karşı direnişinde, Kuvayyi Milliye’de görev alan Halepli Nazmi Yaşar’ın oğlu Mithat Yaşar (Kel Mithat), Kilis’in Kalleş Havası ile ilgili olarak şu bilgiye yer vermişti: “Halep’te yaşamını sürdüren akrabalarımdan biri, verem hastalığı nedeniyle doktora gider. Doktor hastaya, reçete olarak Kilis’in Kalleş Tepesi’ne 40 gün süreyle bir kamp kurmasını tavsiye eder ve hasta hayme (kavak ağacı üzerine yapraklarla bağlanan çadır) kurarak burada kalır. Aradan 40 gün geçer, hasta rahat bir şekilde Halep’e döner.
Ayrıca Kilis’in tanınmış doktorlarından DR. Abdülkadir Atik (Doktor Mesmine), Kilis’in şifa kaynağı olan Kalleş Havası tedavisi ile verem hastalığının önüne geçilebileceğini belirterek, Kalleş Tepesi’ne bir Sağlık Senatoryumu kurulmasını istemiştir. Hatta verem hastalığının yanı sıra, astım hastalıkları tedavisine de iyi geldiğini vurgulamıştır” diye bu konuda önemli açıklama yapmıştır.
Kilis’in Kalleş Havası ile ilgili olarak deneyimler yapan İzmit Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Atan, kendi ihtisas konusuna girmemesine rağmen, gerekli araştırmalarını Kilis’te 1 aylık izin süresinde yapmış ve yararını açıkça görmüştür. Yıllık 1 aylık iznini Kilis’te geçiren Prof. Dr. Orhan Atan, Kalleş Havası’nın solunum sisteminin düzenli çalışmasına şahit olmuş ve buranın bir akciğer mucizesi olduğunu belirtmiştir.
Görüldüğü üzere, gerek veremle ilgili hastalıklarda, gerek astım konusunda bir mucize yaratan Kilis Kalleş Havası’nın, sağlık turizmi çerçevesinde ele alınması halinde, Kilis’te bir ilerleme kaydedileceği düşünülmektedir. Bilhassa Kalleş Tepesi üzerine sosyal tesislerin yapılmasına müteakip, gerek Kilis ekonomisine, gerek sosyal yapısına ve gerekse turizme katkı sağlayacağına, İstanbul Kilis Vakfı Yönetim Kurulu olarak canı gönülden inanıyoruz.
Hoşça kalın.