Dolar 27,5414
Euro 28,8750
Altın 1.613,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 28°C
Az Bulutlu
Kilis
28°C
Az Bulutlu
Per 28°C
Cum 28°C
Cts 28°C
Paz 27°C

Kış Gecelerinin Nostaljik İçeceği: Boza

Kış Gecelerinin Nostaljik İçeceği: Boza
A+
A-
20.02.2015
326
ABONE OL
Metin MERCİMEK
“BİR KIŞ GECESİ… HAVA OLDUKÇA AYAZ… SOKAKLAR İSE ISSIZ VE SAKİN. HEMEN YANIBAŞIMIZDA YANKILANIYOR YANIK BİR SES ‘BOZAAAA…’ DİYE. ÇOĞUMUZ BU YANIK SESİ DUYAR DUYMAZ HEMEN KOŞARIZ BOZACININ PEŞİNE.”

Boza, Eski Osmanlı coğrafyası ile Orta Asya coğrafyasının bazı kısımlarında yapılıp tüketilen bir kış içeceğidir. Boza daha çok darı irmiği, su ve şekerden üretilir. En çok Balkan ülkelerinden Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk, Sırbistan, Kosova, Karadağ, Bosna Hersek, Makedonya gibi ülkelerde, Asya coğrafyasında ise Kazakistan, Kırgızistan kesimlerinde tüketilir ve bolca içilir.
Kış aylarının vazgeçilmez bir içeceği olan boza, genelde 15 Eylül-15 Mayıs ayları arasında tüketilen ve uygun şartlarda muhafaza edildiği takdirde, kıvamını koruduğu süre 6 ya da 7 gündür.
Şimdi bozanın tarihçesine bir göz atalım. Binlerce yılın içeceği haline gelmiş olan boza, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentindeki en rağbet edilen içeceklerden biriydi. Ünlü Seyyah Evliya Çelebi’nin yazdığına göre, 17. yüzyılda İstanbul’da 300 boza dükkânı 1005 bozacı vardı. Evliya Çelebi, kararında içilirse bozanın bedene kuvvet verdiğini, kan dolaşımını hızlandırdığını, açlığı bastırdığını ve hamile kadınlarının sütünü arttırdığını, içtiğinde sütünün bol olacağını ifade etmiştir.
Ayrıca bozayı 21. yüzyılda tekrar gündeme taşıyanlardan biri de yazar Orhan Pamuk’tur. “KAFAMDA BİR TUHAFLIK” adını taşıyan son romanında Mevlüt Karataş ismindeki bozacının hikâyesini anlatan Orhan Pamuk, bakınız bozanın ayrıcalığını şu güzel cümlelerle dile getirmektedir, “BOZAYI SATTIRAN BOZACININ YANIK SESİDİR” demiştir. Bu konuda aldığım bilgilere göre, Orhan Pamuk’un kitabını okuyan İstanbul boza satıcıları, onun sayesinde boza satışının hayli arttığını ifade ederek, teşekkürleri ile ilk fırsatta tanışmayı, hem de kendilerine boza ikram etmeyi bildirmişlerdir.
Gelelim bozanın hiç dillerden düşmeyen faydalarına:
1- Zengin protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı olan, özellikle gebelik ve sporcular için çok faydalıdır.
2- Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici bir etkisi vardır.
3- İçerdiği aktif mayalar sayesinde emziren annelere süt yapmasını arttırır.
4- Global enfeksiyon gibi, bir çok enfeksiyonlara karşı bünyeyi dirençli kılar, yararlı bakterilerle vücuttaki direncin güçlenmesini sağlar.
5- Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.
Son yıllarda “MAMA YERİNE BOZA İÇEN ÇOCUKLAR” ismini alan bozanın, üzerine tarçın ekilerek eskiden leblebiyle servis edilmekteydi. Ancak yeni bir sistemle üzerine fındık ve ceviz dökülerek tüketilmektedir. Belki de boza, çok yakın bir zamanda Anadolu’nun en güzel ve yararlı bir içeceği haline gelecektir.
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.