Korku Kavramı

Metin MERCİMEK

“ÖLÜM KORKUSU YAŞAMI DEVAM ETTİRİR, HATA YAPMA KORKUSU DOĞRUYU KORUR, HASTALIK KORKUSU HİJYEN SAĞLAR, IZDIRAP KORKUSU BİZİ HAKKANİ KILAR.”
(Sri Sri Ravi SHANKAR)
İstanbul Kadıköy’de “Korkularımız” konulu bir toplantıya katıldım. Toplantıda almış olduğum bilgilerin gerek günlük yaşantımızda, gerek önümüzdeki hayatta karşımıza çıkacak olan olaylara olumlu bir yön vereceğini anladım.
Korku ile ilgili olarak ilk konuşmacı şunlara değindi:

“Yaşam akışımızda hepimizin bir takım korkuları vardır. Bazıları, “Ben hiçbir şeyden asla korkmam” derler. Önemli olan hiç bir şeyden korkmamak değil. O korkmam diyen kişiler, daha o korku denen şeyle karşılamamışlardır. Aslında korkularımız çok kötü de değildir. Bir miktar korku bizi korur. Sri Sri Ravi Shankar’ın, “Ölüm korkusu yaşamı devam ettirir, hata yapma korkusu doğruyu korur, hastalık korkusu hijyen sağlar, ıstırap korkusu bizi hakkani kılar” belirttiği gibi, bizleri koruyan yönleri de vardır.”
Ayrıca korkularımızla alakalı alınacak kararlarda neler yapmamız gerektiğine ilişkin uzman görüşleri de şu şekilde sıralandı:
A- “Önce korkularımızı tanıyın. Tam olarak nelerden korkuyorsunuz? Tam olarak nelerden korktuğunuzu bilirseniz, yolun büyük bir kısmını tamamladınız demektir. Korku, bilginin var olmadığı yerde var olabilir. Örneğin, uçma korkusunu deştiğiniz zaman, aslında, ölümden korktuğunuz için uçağa binemiyor olabilirsiniz. Ölümü araştırmaya, hakkında bilgi edinmeye başlamak bu korkunuzu hafifletir.
B- Yalnız değilsiniz. Herkesin korkuları var. Bu ilgi çok basit gibi görünse de aslında son derece önemli, çünkü insanın doğasında var bu.
C- Korkunuzla iletişime geçin. Korkular bizde hoş hisler yaratmıyorlar elbette. Ama “bu duygulardan hoşlanmıyorum ve bir an önce kurtulmak istiyorum” demek yerine korkuyu hissettiğinizde gözlerinizi kapatın, fiziksel hislerinizi fark edin. Bedeninizi gözlemleyin. Kalp atışlarınızı ve nefesinizin ritmini fark edin. Bir kaç derin nefes alıp verin ve ona şu soruyu sorun “Bana ne anlatmaya çalışıyorsun?” Bilinçaltınız sizi korumaya çalışır. Sizi korumak için de duyguları mesaj olarak gönderir.
D- Korkunuzla kendinizi kimliklendirmeyin. Yani onu kendinizden ayırmak için korkunuza bir isim takın. Korkuyu gözlemledikçe tınısı da azalmış olur.
E- Korkunuzla yüzleşin. Korku gerçek gibi görünür, fakat göz göze geldiğinizde sahte olduğunu fark edersiniz.
F- Korku sevginin var olmadığı yerde kendini var edebilir.

G- Bu korkuyu yendiğiniz zaman neler olacağını düşünmeye başlayın.
İ- Kim daha büyük? Siz mi, korkunuz mu? Kara kurtla beyaz kurdun hikâyesini hatırlayın:

Bilge bir Kızılderili reisi torunuyla birlikte, kabilelerini koruyan siyah ve beyaz kurdun boğuşmasını izlerler. Torunu, kabileyi  korumak için neden iki kurda ihtiyaç olduğunu sorar. Reis, onların iyilik ve kötülüğün birer simgesi olduğunu, iki kurdun bu kavgaların ona her zaman insanın içindeki iyilik ve kötülüğün mücadelesini hatırlattığını söyler torununa. Torunu merak eder sorar: “Peki hangisi kazanır bu kavgayı?” Reis cevap verir: “Hangisini beslersek evlat…”
Toplantının son konuşmasını şu şekilde ortaya koyan uzman, “Korkunun kendine odaklanırsanız, korkunuzu büyütürsünüz. Oysa onu gözlemlerseniz, korkunuz sessizce uzaklaşır” diye tamamladı.

Hoşça kalın.