Lale Türkoğlu Hanım ve Uluçayır’dan Gebze’ye Romanı
Zehra ERASLAN
Sevgili dostlarım merhabalar!
Bugün sizlerle benim için dostluğu çok kıymetli olan arkadaşım Lale Türkoğlu Hanım’ın güzide eserini sizlerle sohbetimize taşımak hem de sizler aracılığıyla kendilerine teşekkür etmek istiyorum. Öncelikle sevgili arkadaşımdan çok özür diliyorum böyle güzide bir eseri okuyup ancak teşekkürümü çok geç sunduğum için.
Sevgili dostlarım,
Kilisli Şairler Sayfası üyelerimizden biri olan emekli öğretmenimiz evli ve iki çocuk annesi ve yaşamını Ankara’da devam ettirmektedir.
Eserinde görev yaptığı yılların yaşanmışlıklarını kaleme alan yazarımızın bu ilk eserinin yanı sıra yerel gazetelerde köşe yazıları da yer almaktadır. Dilerim daha nice güzide eserlerini okuma şansı buluruz sevgili yazarımızın…
Eseri okurken duygusal anar da yaşadım, hayranlık duygusu ve kızgınlıklar da…
Herkesin öğretmen olamayacağını, hâlâ sürmekte olan birden fazla evliliğe boyun büken kadınları, “mahkemede dayım var” diyen idarecileri, evdeki sorunlarının acısını öğrencilerinden çıkaran eğitimcileri vs…
Ama bunların ötesinde Atatürk’ün izinden giden bir öğretmen ve haksızlıklara başkaldırış da gördüm. Eşinin görevi dolayısıyla sık sık yurdun birçok yerinde görev alarak hayatın yaşanmışlığını geniş bir yelpazeden izleyen ve mesleğinde başarılı bir öğretmen Lale Türkoğlu Hanım!
Ciddi sağlık sorunlarında bile umutla inanıp tutunarak ayağa kalkma sürecindeki -tüm olumsuzluklara rağmen- sürmüş içindeki yaşama sevinci.
Emekli olana kadar azimle çalışan yazarımız emeklilik yıllarında kendine daha çok zaman ayırma şansı yakalamış.
Eserinde ailesi ve arkadaşlarına da yer veren yazarımızın yaşanmışlık öyküsünün bitimine doğru sanırım en güzel kutlama “Öykü bebek”ten gelmiş “dur babaanne beni de yaz” dercesine dünyaya gelerek “merhaba” demiş. Yaşadığı hayat öyküsü her şeye rağmen acısıyla tatlısıyla harmanlanıp torun sevgisiyle final yapmış.
Yazarımız eserinde doğup büyüdüğü Gebze’nin, görev yaptığı yerler ve Mersin’deki coğrafi güzelliklere de yer vermiş. Güçlü, kararlı, sevgi dolu kişiliğinin yaşam öyküsünü okurken iç geçirdim. “Keşke başka eserleri olsa da okusam!” Akıcı bir dille ele alınan romanın kapak tasarımına da hayran kalmamak elde değil.
Atatürk’ün izinde giden bir öğretmen ve öğrencileri…
Eseri okurken aslında kendinizde de buna benzer yaşam anılarınız varsa yâd etmiş olacaksınız bir bakıma. Zira bu yaşam öyküsünün hiç de yabancısı değiliz aslında.
Sevinci, hüznü ve toplumsal yaraları ele alan kaleminizi içtenlikle kutluyorum. Umarım sizler gibi ışık saçan eğitimcilere evlatlarımızı emanet edebiliriz.
Sevgili arkadaşım Lale Türkoğlu Hanım’a yaşamının her anında sağlık, huzur diliyor nice güzide eserlerinde imzasını görmeyi diliyorum.
Sevgili dostlarım temennim yaşantınız hep şiir tadında güzelliklerle yol alır. İçerisinde bulunduğumuz acı dolu günlerin yaraları tez zamanda sarılır.
Efendim bir sonraki köşe yazımda buluşmak dileğimle sağlıcakla kalın mutlu kalın.