Dolar 34,0385
Euro 37,5512
Altın 2.753,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 31°C
Az Bulutlu
Kilis
31°C
Az Bulutlu
Çar 31°C
Per 33°C
Cum 33°C
Cts 32°C

Kanal İstanbul

Kanal İstanbul
A+
A-
13.12.2019
390
ABONE OL

Metin MERCİMEK

 

“SAĞLAM EVLER YAPALIM, DEPREME KARŞI ÇIKALIM. MUTLU MESUT YAŞAYALIM.

Bilindiği üzere son aylarda İstanbul ve çevresinde deprem olayları sık sık görülmeye başladı. Özellikle 2,5 ay önce İstanbul’da yaşanan 5.8 şiddetindeki depremin psikolojik izleri hala akıllardan silinmedi. Bunun yanı sıra, 2 gün önce Balıkesir’de meydana gelen 4.6 ve daha sonra 4.3 şiddetindeki deprem de kendini gösterince, gerek ilim adamları, gerekse akademisyenler, arka arkaya toplantı düzenlediler.
Artık İstanbul’un bir sorunu haline gelen deprem konusu, “Deprem Çalıştayı” adı altında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Bu toplantıya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşüm İle ilgili yöneticiler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, farklı meslek grupları, vakıflar olmak üzere katılımcılar yer aldı. Ayrıca İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, TED Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi gibi üniversitelerden akademisyenlerin yanı sıra, Kızılay, TÜSİAD, TMMOB, AKUT, MÜSİAD, İstanbul Sanayi Odası, AFAD topluluklarının temsilcileri de katıldılar.
Uzmanlara göre, İstanbul’da olası bir deprem neticesinde, sadece şehrin bir çok yöresinin etkilenmesinin yanında, Karadeniz’i Marmara Denizi’ne bağlanacak olan “Kanal İstanbul”un da hasar göreceği gündeme gelmiştir. Kanalın açılması esnasında zemin özelliklerine göre fazla kayma, heyelan ve göçmenler olacağı tahmin edilmekte. Ayrıca deniz seviyesine kadar kazılınca kanal bir drenaj sistemi olarak çalışabileceği ve kanal çevresindeki yeraltı su rezervuarlarını tahrip edebileceği ve aynı zamanda o yörede tuzlanmaya neden olabileceği de belirtilmektedir.
Diğer taraftan, uzmanların üzerinde en çok durdukları konulardan biri de, belki dünyanın en görkemli ve güzelliğe sahip olacağı bu projenin, ulaşılması güç bir “ada” olacağı idi. Bu muhteşem güzelliğe sahip olan ada, kanal ile İstanbul Boğaz’ı arasındaki bölge olup, dolayısıyla tüm dolaşım sistemlerinin değişeceği ve zorlaşacağı öne sürülmekte. Örneğin; kanalın üstten geçecek olan tüm yapılar irtifa, zemin koşulları nedeniyle daha riskli ve çok maliyetli olacağı açıklanmakta.
Yine Kanal İstanbul projesine başka bir açıdan bakıldığında, Karadeniz, hem Sovyetler tarafından, hem Orta Avrupa tarafından hem de Orta Asya tarafından çok kirletilen bir deniz olarak bilinmekte. Şayet kanal projesi tamamlanıp Marmara ile birleştiği zaman, Karadeniz’in tüm kirli suları Marmara Denizi’ne akacaktır. Çünkü yapılan araştırmalar neticesinde, Karadeniz dünyanın en kirli denizlerinden biri olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle daha çok orta Avrupa’nın tüm sanayi kirliliği Marmara Denizi’ne döküldüğünde, can çekişmekte olan Marmara tamamen bir bataklığa dönüşebilir de denilmektedir.
Yetkililerin ifadesine göre, yukarıda belirtilen tüm bu olumsuzluklar, olası bir depreme zemin hazırlayacak şekilde yorumlanmakta. Nasıl ki İstanbul Boğaziçi’nin etrafında evler, yalılar inşa dilmiş ise, ortaya çıkacak olan  Kanal İstanbul’un etrafında da aynı şekilde evler inşa edileceği, bunun da deprem riskini arttıracağı ifade edilmektedir. Böylece oturma alanları olan binalar ve insanlar daha da çoğalmış olacaktır.
Artık İstanbul’un olası bir depreme karşı gerekli tedbirleri almak zamanı gelmiştir. O nedenle sağlam evler yapalım, depreme karşı çıkalım ki, gelecek olan felaketlere meydan vermeyelim.
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.