Dolar 20,9567
Euro 22,4572
Altın 1.313,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 28°C
Açık
Kilis
28°C
Açık
Pts 30°C
Sal 33°C
Çar 33°C
Per 31°C

Masal

Masal
A+
A-
29.03.2016
552
ABONE OL

Metin MERCİMEK

“BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ EVVEL ZAMAN İÇİNDE, KALBUR SAMAN İÇİNDE, PİRELER BERBER, DEVELER TELLAL İKEN BEN ANAMIN BEŞİĞİNİ TINGIR MINGIR SALLAR İKEN…”
Masal, genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa anlatılarak sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları bunu kahramanlara bağlayarak anlatan yaşanmış halk hikâyeleridir.
Masallar, çoğunlukla “Masal anaları” tarafından kendisini dinlemeye hazır topluluklara anlatılır. Daha sonra derlemeciler tarafından yazıya aktarılır.
Köken olarak Arapça “Mesel” sözcüğünden kaynaklanır. Mesel daha çok ibret alıcı, örnek teşkil edecek kısa anlatı olarak yorumlanır. Bu anlatılarda olağan varlıkların yanı sıra, peri, dev, ejderha gibi olağanüstü varlıklara da yer verilir.
Eskiden herkes gibi bizler de soba etrafında buluşurduk. Aile ve dostlarımızla bir araya geldiğimizde, nedense masal kendiliğinden gelirdi. Hem de geç saatlere kadar usanmadan dinlerdik. Çocuk gelişimi ile ilgili eğitim kurumlarının olmadığı o yıllarda, bizler belki de ilk çocuk gelişimini evlerimizde masal dinleyerek temin etmişizdir.
Masallar sözlü bir kültür akışına sahip olup, masalcı masalı dinleyerek öğreniyor. Sonra onu bir süre içinde taşıyor ve demlendirme yapıyor. Ayrıca masala başlamadan önce “Yatak” adı verilen giriş süslemesini ortaya koyuyor.
Masalın önemli özelliklerinden ilki, zihnimizin gelişmesine çok yardımcı olmasıdır. Çünkü masal anlatılırken hiç bir zaman görsel malzeme kullanılmamaktadır. Bu durumda zihnimizin bir gözü olduğu ortaya çıkmaktadır. Zaten masal, başka bir insana hayal yoluyla bir şeyler gördürttürme ve hissettirme sanatıdır. Bir taraftan da masal, gerçeklere yetinmek zorunda  olmadığımızı da anlatan bir sanattır.
Unutmayalım ki, sanatın her dalına ihtiyacımız vardır. Bizler hayatın zor koşullarında mücadele ederken, sanatın bir dalı olan masallar bizlere güç vermiş. Yani gerçeklere sırt dönüp bizleri ayağa kaldırmıştır.
Nasıl ki, Tiyatro başlamadan önce “Üvertür” denilen bir müzikle perde açılırsa, çocukluk günlerimizde de, her masal anlatımından önce, “Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber, develer tellal iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken…” tatlı bir giriş yapılırdı. Büyüklerimiz masala başlarken, hepimizin  içinde bir sevinç ve mutluluk duyguları belirirdi. Masalı dinledikten sonra, en rahat ve en huzur veren uykuyu alır ve sabah uyandığımızda, güne zinde bir şekilde başlardık. Ayrıca masal anlatılan gecelerde, zamanın nasıl geçtiğini anlamaz ve zihnimizin boşaldığını hissederdik. Dinlediklerimizi görsel vasıtasıyla değil, gönül gözlerimizle görür ve onun hayalini kurardık. Velhasıl çok mutluyduk…
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.