Melek Kızımız İş Arıyor
Nejat TAŞKIN
Melek bir komşu kızı…
25 yaşında, iki yıl oldu üniversiteyi bitireli. Mezun oldu. İngilizce, İspanyolca ana lisanı gibi. En ciddi şekilde bilgisayar kullanımı var. Ama ne yazık ki iki senedir işsiz.
Çalmadığı kapı, müracaat etmediği makam kalmadı. Ama ne yazık ki adamı olmadığı için hala işsiz…
Fakir bir aile kızı… İsyan ediyor, yeter artık diyor, aileme fazla yük oldum. Beni fedakârlıklarla okuttular, tahsilimi tamamladım. Ama hala bir iş bulamıyorum.
İşte Türkiye’nin gerçeği… 300 bin öğretmen atama bekliyor. Yüzlerce binlerce üniversite mezunu ne iş olsa yaparım diyerek etrafta dolaşıyor.
Tanıdığım üniversitelerden asgari ücretlerle yani 980 TL çalışanlar var. Peki ne olacak bu ülkenin hali? Saraylar, Mercedes arabalar kol gezerken Melek’ler işsiz ve aşsız dolaşırsa nereye kadar gideriz.
Sokaklarda dilenen ve Suriyeli yoksullar kucaklarında ufak çocuklar. Soğuk kış günü köşe başlarında, amca ekmek parası diyorlar. Ne olur, netice nereye uzanır.
İlgililer ses versin istiyorum.
İnşaat yapmakla olmuyor. Üçüncü Boğaz Köprüsü karın doyurmuyor. İstanbul’da trafik almış başını gidiyor.
Her şeye zam… Her gün artan fiyatlar. Artık, makarna, şeker kömürde kurtarmıyor. Tek çözüm şekli iş yerleri açmak insanları çalıştırmak. İşte bu maksatla Sayın Hemşerimiz M. Selahattin Merih, “Kilis’te otel yapacağım, diyor. Bu otel boş kalsa da 50 Kilisliye iş imkânı sağlayacağım ve biraz olsun Kilis’e borcumu ödeyeceğim” diye kendisini ziyaret edenlere ifade ediyor ve onlar da beni gördüklerinde “Taşkın bana yaz” diyorlar.
Yazıyorum yazıyorum da bir kişinin iş kurmasıyla olmuyor. Türkiye genelinde mutlaka sağlam iş yerleri açmak mecburiyetindeyiz.
Sayın Başkan Hasan Kara’dan bu hemşerimizin talep ettiği yerdeki arsayı bir an evvel bu şahısların ekibine maliyeti üzerinden vermeli ve Kilis’te o otel yükselmelidir.
Evet, yine geldik kızımız Melek’e. Çünkü bu yazıya onunla başladık ve onu konu ettik. Kendisi Yüksek Muhasebe Bölümü mezunu ve işte karşınızda… Bir hayırseverin gözüne rast gelir de bu Melek kızımıza bir iş imkânı sağlarsa elbette mutlu oluruz.
Ama yukarıda değindiğim gibi, İşsizler ordusu bir kişi veya iki değil. Binlerce ve milyonlara varan rakamların ifadesi içinde.
İşte karşınızda Türkiye’nin bütçesi… İyi inceleyeniz. Gelir ve gider hanelerine bakınız. Bir iş olanağı göremezsiniz. Tek göreceğiniz şey her şeye zam. Elektrik, su, doğalgaz ve tüm vergilere…
Ama memura, emekliye gelince havanı alırsın. Meclis’te Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç çıkıyor ve diyor ki bize de 15 bin yetmiyor ve zam istiyor. Haklı çok haklı çünkü devlet yönetmek kolay değil. Zira asgari ücretlinin 1,5 yılda aldığını o bir ayda alıyor ve yetmiyor diyorsa, biz emekliler ve dar gelirliler ne yapalım. Yapacağımız tek şey gücümüz kaldırıyorsa üç çocuk değil beş çocuk yapınız. Çünkü sizi ancak o kurtarır.
Evet, Melek kızımız iş arıyor ve biz bir yazı dizisi içinde nereden nereye gidiyoruz.
Hedefimiz rahat ve huzurlu bol iş imkânlı bir ülke görmek istiyoruz da, ama ne var ki Melek kızımız hala işsiz.
Sesimizi duyan var mı?!…