Merhum Dr. Muhittin Sağlık Hatıralarından Yansıyanlar-13

Nejat TAŞKIN

Onun bu kıymetini yukarıdaki olay daha açık bir şekilde anlatmaktadır.

Halep’in diğer kapılanda yavaş yavaş genişliyor ve şehri bu günkü Halep’e ulaşmak için, o günden hazırlık yapıyordu. Halep kalesi çok muazzamdı. İçinde camisi, kaleciler için evler ve bir de yel değirmeni vardı.

Halep şehrinin imarında en büyük rol oynayan Vali Cemil Paşa’yı hatıralarımda şu şekilde anarım.

Kendisinin çift atlı bir arabası vardı. Bu arabaya biner, Halep’in en meşhur mahallesi olan, Akyol’daki hamama gelirdi. Onun arabasını tanıyan, küçük büyük selâm vaziyetini alır, içten gelen samimi duygularıyla süslerdi. Kendisini selâmlayan çocuklara, iltifatlarda bulunurdu. Arabadan iner, o zaman Halep’te bulunmayan kâğıtlı şekerleri bu çocuklara dağıtırdı. Onların, yanaklarını okşar ve onların selâmet dualarıyla yol alırdı.

Cemil Paşa, Halep’in içinde ve Babılfaracın uzaklarında geniş caddeler açtırdı, yalnız tam manasıyla bu açılan yolları imar ettiremedi. Zaman müsaadesizdi. Her caddeye bir isim koydurttu. (Aziziye, Cemiliye, Hamidiye gibi)

Cemil Paşa’dan sonra gelen, Köse Raif Paşa Hazretleri bir taraftan olan caddeleri tamir ediyor, diğer taraftan İskenderun bataklığını kurutuyordu. Köse Raif paşada, Halep’e hizmet etmiş ve Halep’i kalkındırmış olanların başında gelir.

Halep’in Akyol Mahallesi’nde bir berber vardı. Adı; Arnavuti, idi. Çocuklarıyla beraber orada, hem berberlik eder ve hem de o mahallenin çocuklarını gürültüden menederdi.

Bir gün tıraş olmaya gittim. Tıraş makinesi henüz yeni çıkmıştı. Ben de makineyle ilk tıraşımı olacaktım. Benden evvel, tıraş koltuğuna oturan adam, makineyle tıraş olmaktan korkuyordu. Bu korkusunu gidermek için, etrafında toplananlar, tıraş olanı iknaya çalışıyorlardı. Fakat ben de korkuyordum. Makine ile nasıl tıraş olunurdu. Her şeye rağmen cesaretimi topladım, sıra bana gelmeden adamı bende iknaya koyuldum.

Berberin, kolera salgınında yetişmiş çocuklarıyla birlikte kaybolduğunu duydum. Ve bu kayba çok üzüldüm.

Kendilerini, bir makine dahi olmuş olsa, Halep’e soktukları bu yenilikten dolayı daima anarım. Bir rahmet borcumu ona vermekten başka elimden ne gelir ki…

(Devam edecek)