Merhum Dr. Muhittin Sağlık Hatıralarından Yansıyanlar-16

Nejat TAŞKIN
Sınıf bitirme imtihanları daima ramazan ayına tabiydi. Ramazan gelmeden bir isafta önce, derslerin imtihanların bitmesi lâzımdı.
İmtihan zamanları, imtihanlarda muhakkak o sınıfın zabiti bulunurdu. Bizim sınıfın imtihanında da. Ali Bey her zamanki ciddiyetiyle hazır olurdu.
Unutamadığım hadiselerden bir tarih imtihanında oldu.
İmtihana girmiştim. Çektiğim soruları istenilen şekilde anlatmış, vazifesini yapan bir talebenin sevincini duymaya başlamıştım o zaman, nedense bazı büyükler çocukların sevincini kıskanırlardı. İşte, ben de sevindiğim bu imtihanın sonunda, imtihan yerini kovularak terk ettim. Sebebi, Peygamber Efendimizin hayatına temas ederken ona karşı “Hazreti” kelimesini unutmuş olmamdan geliyordu.
Hâlbuki dinin kutsiyetim en az onlar kadar kabul ediyor, bir tarih dersinde bu şekilde iftirayı hiç de efendimizin şahsiyetine karşı hürmetsizlik saymıyordum. Ama ne olursa olsun, kovulmuştum ve bu kovulmaya, bir tarih dersinde dini yoldan müstahaktım.
Sınıf zabitimiz Ali Bey burada da imdadıma yetişti. Ben sınıfı terk ederken aynen şu kelimelerle yanıma sokuldu, “Pis, b.k, kenef, imtihanda uyuyor musun? Azıcık büyük kelimelere dikkat et” dedi.
Ali bey dahi, beni bu işten mütevellit tahkir ediyor, ama için içinde gülüyordu. Bu gülüşünü sezdim;
– Sen bana dedim, şu dersten beş on numara alda, bir daha dikkatli olurum. Sen kabadayısın, mertsin ve pederimizin…
Ayni günün akşamı yanıma geldi:
– Numaran alındı, bir daha dikkatli ol, dedi.
Patlamıyoz bacadan not almak zor olduğu halde, Ali Bey bu işi de yerine getirmişti.
Ali beyin her rastladığı talebeye kelimeler ayniydi. Pis, b.k, kenef…
Ne bana ayni şeyi söyledi. Ona bu söylerken, bende düşünür gibi yaptım.
Bana;
– Ne düşünüyorsun, dedi.
Ben de ona,
Bu üç kelimenin ayni olduğu dense, diğerlerinin onda mevcut
düşünüyorum, dedim.
Bak, bak, dedi… Ben onu ta ki o bana dilbilgisi tahlili yapıyor…
(Devamı var)