Merhum Dr. Muhittin Sağlık Hatıralarından Yansıyanlar…
Nejat TAŞKIN
Bundan 60 yıl önce, ben 23 yaşında iken Kilis ilinde bir Dr. Muhittin Sağlık vardı. Bilmem onu bugün tanıyanlar hani var mı?
Eski ve tarihi kaymakamın evinin sokağında oturan Dr. Muhittin Sağlık, aynı zamanda kayınpederim olarak daima hatıralarımın içinde yer almıştır. İşte O’nun 60 yıl önce kaleme aldığı, o gün tek yaprak olarak, rahmetli Nuri Günal önderliğinde çıkan Genç Kilis’te “Aramızdan Ayrılanlar” başlığıyla yayınlanan yazısını arşivlerden bulup sizlere aynen yansıtmak istedim.
Mezarı 1954 yılında 30 Ağustos günü yağan büyük bir sel felaketi ile sürüklendi. Merhum Dr. Muhittin Sağlık o günlerde Kilis halkına hizmet veren dört doktordan biriydi. Tam Kilis ilinde 50 yıl hizmet verdi. Sayın Belediye Başkanımız Hasan Kara ilgilenip onun adını bir köşeye yazdırırsa büyük bir insanın hatırlanmasını ve unutulmamasını sağlamış olur ki, bu da Belediye Başkanımız için büyük bir güzellik yansıtır ve unutulmazlar arasında yer alır.
İşte onun hatıraları:
ARAMIZDA YAŞAYANLAR
Yaşamak! İyi yaşamak ve iyi yaşamış iyi yaşamış olmayı, bütün insanların bir parolası halinde kabul etmek anlamı yeryüzüne gelişimizin ilk manasını taşır.
Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. İşte bu sözdeki gayeyi bütün incelikleriyle yaşayan ve doksan yaşının hatıralarıyla yüklü Dr. Muhittin sağlığı, Genç Kilis gazetesinin sütunları arasına davet ettim.
Her hatırasında bir incelik, taşıyan bu yaşlı doktorumuz, hatıralarının zenginliğiyle yaşandığı yılların ne kadar manalı olduğunu ispat ediyordu.
Gözlerini yılında Maraş’ta açınıştı. Abdülhamit yeni tahta çıkmış, Osmanlı imparatorluğu yeni padişahım zaferini kutlamaya dalmıştı.
Her geçen gün Rumi 1292 yılını geride bırakıyor, bebek Muhittin kendini yavaş yavaş zamanın ruhunu bırakıyordu.
İlk tahlisini Halep’te; Paşa Mahallesindeki bir camide yapmıştı. Pederi zabit olduğu için zabit çocuklarına gösterilen ilgiden kendiside faydalanmış ve Halep’te tahsilini devam ettirmeye başlamıştı.
Okumak, o zaman için kat edilmesi güç bir yol demekti. Okuyanlar nadirdi. Bu nadirattan doğan hakikatlerde meçhuldü. Çok yerde cehalet daha gözdeydi. Küçük Muhittin o anki duygularını kullandı. Ve zor da olsa, okuması lazım geldiğine inandı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun hudutları geniş, iş çok fakat cehalet almış yürümüş. Bu koca imparatorluk nasıl kalkınacaktı?
Dr. Sağlık gözlerini bir noktaya dikti ve ilave etti…
(Devamı Yarın)