Dolar 36,0135
Euro 37,1139
Altın 3.325,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 8°C
Yağmurlu
Kilis
8°C
Yağmurlu
Pts 5°C
Sal 7°C
Çar 6°C
Per 11°C

Muhteşem Bir Sanat: Süleymaniye Camii

Muhteşem Bir Sanat: Süleymaniye Camii
A+
A-
05.07.2023
355
ABONE OL

Metin MERCİMEK

“GEL YIKALIM ŞU SÜLEYMANİYE’Yİ DESEN, İKİ KAZMA KÜREK, İKİ DE IRGAT GEREK. HADİ GEL YAPALIM GERİ ŞUNU DESEN, BİR SİNAN BİR DE SÜLEYMAN…”

(Mehmet Akif ERSOY / Milli Şairimiz)

Yazıma İlber Ortaylı’nın anlamlı bir sözüyle başlamak istiyorum: “Şehre Mimar Sinan gibi bakıyor olsaydık, bunları yapamazdık şu camilerin etrafını boş tutardık mesela, civardaki ahşap yapıları muhafaza ederdik. Velhasıl sadece Sinan’ın eserleriyle bile göz zevkimizi koruyabilir, ruhumuzu dinlendirebilirdik.”

Şimdi gerek tarihi yönünden, gerek mimari bakımından önemli bir kariyere sahip olan Süleymaniye Camisi’nin muhteşem mimari özelliğine bir göz atalım.

Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan Süleymaniye Camii, Mimar Sinan tarafından 1550-1557 yılları arasında inşa edilmiştir. Süleymaniye Camii dört fil ayağı üzerine oturtulmak suretiyle, kubbesi 49,5 metre yüksekliğinde ve 26,5 metre çapındadır. Aslında bu ana kubbe, Ayasofya’da yapılmış gibi iki yarım kubbe ile desteklenmektedir.

Mimar Sinan’ın Süleymaniye Camisi’nin inşaatında yeni teknikler kullanılması, hatta bu teknikler cami etrafında efsanelerin ortaya çıkmasında önemli rol oynamıştır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz. “Taç Kapı”, “İs Odası” ve “Şadırvan” gibi… Ayrıca cami etrafında yine efsaneye mal olan üç ana unsur daha mevcuttur. Bunlar da ‘Kanuni Sultan Süleyman’, ‘Mimar Sinan’ ve ‘Süleymaniye Camisi’dir. Bu üç unsur bir araya geldiğinde, efsanelerin gizemli yönleri yayılmaya başlamış ve halkımızın benliğinden silinmemiştir. Şimdi gizemli bir rüya efsanesine hep birlikte göz atalım.

Rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman Han, sözü edilen bu caminin inşasına karar verdiği zaman, bir gece rüyasında Allah’ın Resulü’nü görür. Hazreti Peygamber ona caminin nereye yapılacağını göstermekten başka, caminin iç ve dış unsurları hakkında da talimatlar verir. Bunları şu şekilde sıralar, “Minberi şuraya, mihrabı şuraya, kürsüyü de oraya yaparsınız.” şeklinde tafsilatlı bir ifade ile buyurur. Büyük bir heyecan içinde uyanan Kanuni, âlemlerin efendisine salavat getirerek gözyaşları içinde Allah’a şükreder.

Ertesi gün ilk iş olarak derhal Hazreti Peygamber’in işaret buyurduğu mahalleye giderek mimarbaşı Koca Sinan’ı çağırır ve buraya bir cami yaptıracağını söyler. Koca Sinan da, zaten bu teklifi bekliyormuş gibi sultana seslenerek “Devletli Sultanım, camiyi bu yere, şu minval üzere yaparız, mihrabı şurada, minberi şurada, kürsüsü de burada olur” diyerek Kanuni’ye rüyasında vaki olan Hz.Peygamber’in mübarek ifadelerini tekrarlar. Bunun üzerine Kanuni, mütebessim şekilde Sinan’a bakarak, “Mimarbaşı haberli gibisin!” demesi üzerine Koca Sinan edeple başını öne eğer ve aynı rüyayı kendisi de gördüğünü şu sözüyle dile getirir. “Sultanım sizin hemen arkanızda idim” der.

Bu durum karşısında heyecanı bir kat daha artan Kanuni Sultan Süleyman derhal, “O halde tez olarak cami şerifin inşası başlasın” diye ferman verir. Zaten bu emri sabırsızlıkla bekleyen Mimar Sinan, derhal cami inşasına başlar. Böylece eşine az rastlanan, bu muhteşem eser Süleymaniye Camisi’ni meydana getirir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.