Mutluluğun Gerçek Kaynağı

Metin MERCİMEK
“MUTLULUĞUN HERKES İÇİN GEÇERLİ KURALLARI, KOŞULLARI, NİTELİKLERİ YOKTUR. MUTLULUK ANLAYIŞI VE BEKLENTİSİ KİŞİLERE, OLAYLARA VE DURUMLARA GÖRE FARKLILIK GÖSTERİR.”
Geçmiş yıllarımıza bir göz attığımız zaman, hayatımızın her döneminde mutluluk anlayışımız ve yaşamdan beklentilerimizin farklı olduğunu görürüz. Gençlik günlerimizde mutluluk yolu olarak okulda sınıfı geçmeyi ve iyi bir arkadaşımızın olmasını isterdik. Daha sonra iyi kazanabilen bir işimiz, ufkumuzu açacak bir kariyerimiz, yine bir zaman sonra evimizi aydınlatacak bir eşimizi mutluluk kaynağı olarak görmeye başlarız. Yani Genç yaşta ayrı, orta yaşta ayrı ve yaşlılıkta ayrı şeylerin bize mutluluk vereceğine inanırdık.
Paranın, şöhretin, maddenin sağlayamadığı, iç huzuru, gönül huzuru, vicdan rahatlığı gibi değerler mutluluğun ger çek kaynaklarıdır. Yalnızca almak, kazanmak için yaşayıp da mutluluğa ulaşan hiç bir insan yoktur. Ama vermek yolunda çaba sarf eden maddi, manevi olanaklarını, bilgi birikim ve deneyimlerini başka insanlarla hiç esirgemeden paylaşan kişilerin, yüzlerinden, gözlerinden mutluluk, coşku saçılır. Aynı zamanda kendileri iyi yaşadıkları gibi, etraflarını da aydınlatırlar.
Bir de insanın yalnızca maddi gereksinimlerinin karşılanması yetmiyor. Yemesi, içmesi, evi barkı olması tek başına mutlu etmiyor. İnsanın, insan olduğunu hissedebilmesi ve insancıl değerler içinde özgür bir yaşam sürdürmesi gerekir.
Unutmayalım ki mutluluk, dünyada yaşamlarını ve görevlerini ruhsal erginlik, olgunluk ve aydınlık içinde sürdürebilmek için çaba sarf eden insanların ulaşabileceği bir hedeftir. Maddesel özün, ruhsal özle aydınlanması, insan ufkunu genişletir, bilgi ve bilinç açılmasına neden olur. Yaşamı anlamak bilmek, bildiklerini uygulamak insanı yaşama sevincine ulaştırır. Bu yolda atılan her adım, aşılan her engel, öğrenilen her şey bizim mutluluk yolumuzu aydınlatır.
Yine unutmamak gerekir ki, maddenin gerçeğine ulaşabilmek, dünyasal tüm iş ve ilişkileri ruhsal olgunluk içinde yaşamak, ruhsal aydınlık içinde yürüyebilmek bir insani görevdir. Bu yolda yürümek için de sevgi, şefkat, merhamet, hayır ve hizmet konumundaki çabalar, gerçek bir mutluluk kaynağı olacaktır.
Eğer yaşamımızı mutluluk ile ödüllendirmek istiyorsak, vermeyi, sevmeyi, paylaşmayı, hiç bir karşılık beklemeden ihtiyaç içinde olan insanlara hizmet etmeyi öğrenmeliyiz. Yaratılan her şeyi Yaratan’dan ötürü sevip, hoşgörüyle korumalıyız. Böylece MUTLULUĞUN GEÇEK KAYNAĞI’nı yakalamış oluruz.
Hoşça kalın.