Müzeler Haftası
M. Yahya EFE
Sevgili okurlarım, her yıl müzelerin önemi ve anlamına tekrardan varmak için, Kültür ve Turizm Bakanlığı bir haftalığına müzeleri ücretsiz yapıyor. Böylece müzelere gitmeye üşenen insanlar da müzelere gidiyor ve kültürün önemini anlıyor.
Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir.
Türkiye’de 494 müze var. Bu müzelerin 205’i Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 289’u ise özel müze kategorisinde bulunuyor
Ülkemizde 1982 yılından itibaren her yıl 18-24 Mayıs tarihleri arasında “Müzeler Haftası” düzenlenmektedir.
Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla UNESCO tarafından tüm dünyada 18 Mayıs günü ise; “Müzeler Günü” ilan edilmiştir.
Müzeler haftası; sahip olduğumuz kültürel mirasın korunması, onarılması, saklanması ve gelecek kuşaklara aktarılması için yapılması gereken çalışmaları anlatmak, müzelerimizi tanıtarak, halkımızın milli kültür ve tarih bilgisini zenginleştirmek, bu değerlere sahip çıkılmasını sağlamak, özellikle gelecek kuşakları ve halkımızı bu konularda aydınlatmak amacıyla kutlanmaktadır.
Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır. Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler.
Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar. Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır.
Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor.
Yurdumuzda bugün yüz yirmi yedi müzemiz vardır, bu müzelerde toplam iki milyonu aşan eski eser sergilenmektedir.
Tarih, sanat ve kültür hazinesi olan müzeler, geçmişle aramızda kültür köprüsü kurulan eğitim yerleridir.
Tarih içindeki yolculuk ise, müze kapılarından geçer. Son yıllarda devletin müzelerimize katkı ve ilgisine rağmen, halkımızın müzelere olan ilgisi üzülerek belirtelim ki aynı oranda olmamıştır.
Özellikle büyük müzelerimizde yerli ziyaretçi sayısı yabancılardan çok az olmuştur. Bizler de müzelerimizi gezmeli ve oradaki tarihi eserleri yakından tanımalıyız.
Bu sayede geçmişte kalmış uygarlıkların yaşam şartlarını ve gelişme özelliklerini canlı olarak öğrenmiş oluruz.
Müzelerdeki eserleri incelediğimizde, birçok bilgiyi elde ederiz. Çünkü müzeler, eğitimin canlı verildiği yerlerdir.
Birçoğumuz müzeleri gezmiştir. Müzelerde birçok değerli eserler sergilenmektedir.
Müzelerin, Sanat Tarihi ve Etnografya, Tarih, Arkeoloji, Tarihi yapılar ve Anıtlar, Askeri, Özel müzeler olmak üzere çeşitleri vardır.
Ülkemizde otuzdan fazla uygarlık yaşamıştır. Bu yaşayan her uygarlıktan bizlere birçok tapınak, heykel ve kentler kalmıştır.
Birçok arkeolog bu serleri çıkarmaya ve sergilemeye gönül vermişlerdir. İşte bu çabaların ve eserlerin korunması çalışmaları dolayısıyla 18- 24 Mayıs tarihleri arasında Müzeler Haftası kutlanır.
Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Türkiye’miz, arkeolojik değerler yönünden dünyada ilk sırada yer almaktadır.
Ülkemizde ki bu zengin tarihsel birikimin sergilendiği müzelerimiz ise, geçmişle bugün arasında bir kültür köprüsü kurmakta, binlerce yıldır farklı kültür, din ve kavme kucak açan Anadolu’nun geçmişini öğrenerek, bugünü anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Tarih içindeki yolculuk, müze kapılarından geçer. Yurdumuzun tarihi değerlerine ve eski eserlerine sahip çıkmak, bunun için de müzelerimizi yaşatmak ve yaygınlaştırmak hepimizin görevidir.