Ne Bildim Kıymetin, Ne Bildin Kıymetim

(Yüzyılımızın Çığır Açan Şarkısı)

Metin MERCİMEK

“PROF. DR. ALÂEDDİN YAVAŞCA’NIN DOYUMSUZ GÜZELLİKTEKİ ‘NE BİLDİM KIYMETİN, NE BİLDİN KIYMETİM’ NİHAVENT ÇIĞIR AÇAN ŞARKISINI, AH KEŞKE DEDE EFENDİDE DİNLEMİŞ OLSAYDI…”
(Mehmet BARLAS-Yazar)

Yıllar boyu birçok kişiler, aşkın tanımını yapmaya çalışmışlardır. Oysa aşk, tanımlanması en zor olan kavramlardan biridir. Ancak aşkın acı ve tatlı yönlerini içimizde hisseder ve onu yaşantımız süresince algılayabiliriz. Bu nedenle aşkı yaşayanlar, düşünceleriyle ruh güzelliğini elde eder ve de idealist bir tavır takınırlar.
Aşkın en güzel şekilde yorumlandığı ve bestelendiği “Ne bildim kıymetin, ne bildin kıymetim” eserinin güftesi Münir Müeyyet Berkman tarafından yazılmış, hocamız Prof. Dr. Alaeddin Yavaşcada bu şiiri nihavent makamında değişmeli olarak Semai ve düyek usulünde bestelemiştir.

Eserin özelliklerine geçmeden önce Nihavent makamından söz etmek istiyorum. Nihavent makamı, Türk Müziği gelişiminde önem arzeden bir makamdır. Daha çok duygu ve düşüncelerimize hitap etmekte ve tabiat olaylarını bizlere en güzel şekilde duyurmakta hem de tanıtmaktadır. Ayrıca Batı Müziği’nde sol minör görevi yapması nedeniyle çok yaygın olup, birçok eserlerde önde gelmektedir.
“Ne bildim kıymetin, ne bildin kıymetim” Nihavent eserinin önem ve mahiyetine bir göz attığımız zaman, şiir ve bestenin birbiriyle nasıl bir uyum sağladığını görürüz. Gerek şair Münir Müeyyet Berkman’ın şiirindeki üslup tarzı ve gerekse Hocamızın ortaya koymuş olduğu nağmenin  akış tarzı, her bakımdan birbirini tamamlamış ve de birbirini beslemiştir. Bir tarafta bitmeyen aşkın ıstırabını dile getiren ve hasret çeken sitem bir dolu güfte, öbür tarafta bu güfteyi bir dantel örer gibi ortaya koyan derin bir nağme. Burada güfte ile nağme o kadar güzel bir uyum sağlamış ki, sanki hidrojen ve  oksijenin birleşmesi ile suyun meydana gelmesi gibi bütünleşerek akıp gitmiştir. En önem arzeden tarafı ise, Hocamız kendini şiire tamamen verdikçe nağmeler daha da coşmuş ve eser daha da özleşmiştir. Böylece son yüz yılın çığır açan bir eseri olarak tüm musiki severlerin gönlünde taht kurmuştur.
Şimdi muhteşem bir eser olarak ortaya çıkan bu şarkının sözlerini hep birlikte görelim:

NE BİLDİM KIYMETİN, NE BİLDİN KIYMETİM. (Semai)
REVA MI ŞİDDETİN, REVAMI HİDDETİN
ZULMEDEN SENMİSİN, BİLMEM Kİ BENMİYİM
KADERMİ, TALİ’Mİ, AĞYAR MI, ACEP KİM

KISKANÇLIK ALEVİ KALPLERE GİRELİ
SEN DELİ, BEN DELİ, AŞK DELİ, RUH DELİ
SEVERKEN SEN BENİ, SEVERKEN BEN SENİ
BİR GURUR MAHVETTİ, HEM SENİ, HEM BENİ.

(Düyek) NE SENSİZ BİR MEKÂN, NE SENSİZ HEYECAN
VERMİYOR TESELLİ, NE ÜMİT,NE CAN
SARARKEN GÖNÜLÜ İŞTİYAK AN-BE AN
DEĞER Mİ BU HASRET, BU FİRKAT, BU HİCRAN.

İşte doyulmaz nağmeleriyle yüzyılımızın çığır açan bir eseri olarak yorumlanan “Ne Bildim Kıymetin, Ne Bildin Kıymetim” şiirini ustaca besteleyen Hocamız Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca’yı candan kutluyor ve bu başarılarının devamını diliyorum.
Hoşça kalın.