Okul Fobisi
Kilis Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürlüğü, Rehberlik Hizmetleri Bölüm Başkanı Mustafa ELMALI, Okul Fobisi hakkında açıklamalarda bulundu. Elmalı; yeni bir ortama giren bütün çocuklarda heyecan ve endişenin mutlaka yaşandığını ancak bu durumun uzun ve abartılı sürmesi durumuna “Okul Fobisi” denildiğini ifade etti. Bu konuda şu açıklamaları yaptı;
OKUL FOBİSİ NEDİR?
Okul fobisi kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi ya da gitmeye isteksiz görünmesidir. Okul fobisi olan çocuklar bu isteksizliklerini bedensel yakınmalarıyla dile getirebilir. (İştahta artma ya da azalma, uykuya dalmakta sıkıntı, baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı vb.) Okul fobisi birkaç haftayı geçmedikçe normal olarak kabul ediliyor ve okul fobisi olarak adlandırılmıyor. En çok yaygın olduğu yaş dönemi 5-8 yaşlar arasıdır. İkinci yoğun yaşanan yaş grubu 11-14 yaş grubudur.
NEDEN OKUL FOBİSİ YAŞIYORUZ?
n Ayrılık Endişesi (Anne babaya ya da anneye aşırı bağımlı olma)
n Yeni bir kardeşin doğumu
n Başarısızlık korkusu ve sınıf içerisinde aktif olamama endişesi
n Aşırı özen içerisinde büyütülen çocukların anne babaya bağımlı hale gelmesi
n Aşırı koruyucu ve baskılı aile tutumları
n Anne ve babanın çocukla ilgili sürekli kaygı halinde olması
n Aile içinde yaşanan travmatik durumlar, kaza, hastalık, ameliyat, boşanma, maddi sorunlar çocukların yeni ortama girmede güçlük yaşamasına sebep olabilir.
OKUL FOBİSİNİ YENMEK İÇİN NE YAPMALIDIR?
n Okul öncesinde öğrenciye okul ortamı tanıtılmalı ve özendirilmelidir.
n Okul fobisi ve uyum zorluğu yaşayan çocukların okuldan uzak kalmaması sağlanmalıdır.
n Evde, okul ile ilgili çok soru sorulmamalı; eğer çocuk anlatmak isterse dikkatlice dinlenmelidir.
n Eğer çocuğunuz sizin de okula gelmenizi isterse kabul edilmeli. Çocukla kademeli olarak okulda geçirdiğiniz saat azaltılmalı.
n Okula gitmek istemediği için cezalandırmamalı.
n Okula gitmesinin gerekliliği konusunda tüm aile fertleri net bir tavır sergilemeli.
n Okulun önemini basit bir dille açıklanmalı.
n Okula gitmeden önce yapılan uzun vedalaşmalar, uzun süreli bir ayrılık kaygısını tetikleyeceğinden vedalaşmanızı olabildiğince kısa tutulmalı.
n Anne babalar, okula ve öğretmenlere olan güvenlerini çocuğa hissettirmelidir.
n Çocuğa herhangi bir davranış kazandırma aşamasında öğretmenlerini ve okulu yaptırım aracı olarak kullanmamalıdır. (Yemeğini yemezsen öğretmenin seni sevmeyecek vb. )
n Okul ve çocuğunuzun öğretmeniyle işbirliği yapılmalı.
n Çocukla onun yaşadığı duygular hakkında konuşulmalı.
n Çocuğun yaşadıklarının gerçek olduğunu kabul edilmeli.
n Okula başlama dönemi öncesinde aile çocuğu farklı arkadaşlıklar kurması için cesaretlendirmelidir.
n Çocuğunuzun tüm gereksinimlerini hemen karşılamamaya çalışın.
n Çocuğa bu korkunun sadece onun başına gelmediğini, onun yaşında diğer çocukların da bu ya da buna benzer korkular yaşayabileceklerini söylemek daha sağlıklı olacaktır.
n Çocuğunuzu yeni kardeşin doğumuna, taşınmaya vb. olaylara hazırlayın.
n Aile çabanız sonuçsuz kalırsa, Rehberlik Servisi’nden destek alabilirsiniz.
Mustafa Elmalı, öncelikle ailelerin sürecin yönetilmesinde çok önemli bir rolü olduğu ve panik yapmamalarının çok önemli olduğunu belirtti. Çocukla ilgili yaşanabilecek bu ve benzeri bütün sıkıntılarla ilgili aileler mutlaka duyarlı olmalı, sorunu önemsemeli ve atılacak adımlarla ilgili gerekirse bir uzman desteği (okul rehberlik servisi, rehberlik ve araştırma merkezi) alarak planlama yapmalıdır.