Onbir Yaşında Bir Çocuk Bana Baktı ve İlave Etti…

Nejat TAŞKIN
2015 yılına girdiğimiz şu günlerde 2015 yılını kutladığımız güzelliklerini ve heyecanını yazacaktım. Çünkü acı ve tatlı günleriyle 12 ayı ve 52 haftayı geride bırakmış, yeni yılda geçmiş yıllardaki olumsuzlukları yaşamamak için kendi kendime bazı kararlar almıştım ama ne yazık ki evime doğru yol alıp yürümeye çalışırken on bir yaşındaki bir ilköğretim okulu öğrencisi bir çocuk çıktı ve bana amca diye seslendi…
Buradan, çocuğu bekledim çocuk gözlerimin içine baktı amca, diye ilave etti:
“Sen yılbaşını kutladın mı?’’ Bakışlarındaki keskin ifadeye daldım. Buradan düşündüm ve cevap verdim. 83 yaşındayım, torunlarımı ve çocuklarımı toplayarak televizyon başında bir yeni yıla kavuşmanın heyecanını leblebi, çekirdek ve meyve yiyerek gece yarısına geldik. Çünkü biz Hıristiyan alemi gibi Noel Baba filan gösterişlerini gündeme taşımadık.
Onbir yaşındaki o güzel çocuk tekrar bana baktı ve ilave etti.
– Ama amca dedi, “Öğretmenim sakın yılbaşı kutlamayın” dedi ve “Erken yatın diye ilave etti.”
“Sakın ola ki bu Hıristiyan kutlamasına sizler katılmayın, o gece erken yatınız” dedi. Ve bu sözleri tekrar tekrar ifade etti. Ona daldım tek soru sordum.
Sen dedim Atatürk’ü bilir misin? Hafiften biraz dedi… Evladım dedim. Atatürk bu Cumhuriyeti kurarken hiçbir zaman Müslüman olmanın yokluğunu ifade etmedi. Bilakis Müslümanlığın ilk Diyanet işleri başkanlığını en üst düzeyde tayin etti. Ama ne var ki batının bütün güzelliklerini aldı. Aylar günler saatler ve haftalar hep batının yüreği olan güzel ifadeleridir işte biz bu güzel ifadeler içinde batının bazı güzelliklerini seve seve katıldığımız ama hiçbir zaman Hıristiyan âlemi gibi kiliselerde toplanıp Noel partileri düzenlemeyiz.
Atatürk’ün çizdiği yolda daima güzellikler sergileriz. Çünkü laik Türkiye Cumhuriyetinde din ve devlet işi ayrılsın diye düşünen yüce Atatürk bu ülkenin geleceğine büyük katkılar sağlayarak bu ülkeyi sizlere emanet etti. Birkaç yıl sonra yüz yılını kutlayacağımız Cumhuriyet bize Atatürk’ün emanetidir.
Bana siz sahip çıkacak asla ve asla Hıristiyan’dı, Müslüman’dı diyerek toplumu yanlışlara yönlendirmeyelim. Bizler dini günlerimizde nasıl ki huşu içinde o günleri kutluyor ve yaşıyorsak batı âleminin yılbaşında bir yeni yılın heyecanı içinde giriyoruz.
11 yaşındaki çocuk nasıl bir duyguyla dile getirmişti. Anlayamadım.
Ben 75 yıl önceki ilkokul öğretmenlerini düşündüm isterdim ki, bu çocuğun öğretmeni de benim düşündüklerimi bu çocuğa ifade etseydi ve anlatsaydı çok daha mantıklı bir görüntü vermiş olurdu.
Şunu ifade etmek isterim. O çocuğun öğretmeni de Cumhuriyet çocuğudur, Atatürk ve onun Cumhuriyetine saygı duyuyordur. Çünkü ayırım hiçbir zaman iyi değildir. Zira Müslüman, Müslüman kültürü altında, Hıristiyan da Hıristiyan kültürü altında kutlar ve biz bu Cumhuriyete sahip olmanın her an güzelliğini yaşarız. Onun için ne olur, daha çocuk yaştaki bu güzel insanları beynini yıkamayalım ve onlara gerçekleri söyleyerek, Cumhuriyeti ve Atatürk’ün güzelliklerini ifade edelim.
Kalın sağlıkla…