Onlar Yok Dediler, Ya “Vicdan”lar Ne Diyecek?
VİCDAN: Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç. VİCDANİ: Vicdanla ilgili olan, vicdana dayanan… Türkçe sözlüğümüzde; Vicdan kelimesi ve ondan türeyen Vicdani kelimesinin açıklaması böyle…
Bu kelimenin yaşamımızda çok önemli bir yer tuttuğunu, davranış ve tutumuzu her zaman etkileyen bir uyarıcı unsur olduğunu yadsıyamayız. Özellikle, diğer insanlara, canlılara, kamuya karşı davranışlarımızda göz önünde tutmamız gereken sorumlulukların değerlendirmesini düzenleyen önemli bir etkendir “VİCDAN”…
Yargı mensuplarımız için de, öncelikle Yasaların uygulanması sırasında “vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler” denilmektedir. Hak ve adaletin dağıtılmasına aracılık yapan mensuplarımız, bir yerde Tanrı’nın adaletini dağıtan dürüst, vicdanlı, adil insanlardır. Haksızlığa uğrayanların,(bu milletçe de olabilir) sığınacak başka bir başvuru yerleri yoktur. Yargı mensuplarımızın da bu bilinçte oldukları konusunda kuşkularımız oluşmakta, apaçık, ortaya çıkmış gerçekliği tartışma götürmeyecek olaylarda, vicdanların kabullenemeyeceği kararlar verilmektedir.
Bugün ortaya çıkarılan; Ordumuza, aydınlarımıza, gazetecilere kurulan tuzakların ardından ne yazık ki, hukuk hataları ve uygulamalarının bulunması, inanç ve güvenimizin sarsılmasına neden olmuştur. Son olarak, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Olaylarının takipsizlikle sonuçlandırılması bu işin tuzu biberi olmuştur.
Yani; Ayakkabı kutularından 4.5 milyon çıkmamıştır. Evde para sayma makinesi ve kasalar yoktu. Milyonlarca dolar ve avro da yoktu. Çikolata kutularının altı dolar dolu değildi. Cepleri para dolu elbiseler hayali idi. 4 Bakan suçsuz yere istifa ettirilmiş ve rüşvet almakla suçlanmışlardı. Kol saati uçarak gelip kollara takılmıştı. Ses kayıtlarındaki itiraf konuşmaları galiba montajdı!… Sayın yargı mensubu, olayların mahkemeye bile intikalini uygun bulmadan TAKİPSİZLİK kararı ile kestirip attı. Bari mahkemelerde beraat etselerdi de birazcık inancımız artsaydı. Siz yok diyorsunuz, ama vicdanlar ne diyecek, sordunuz mu yüreğinize acaba? Zaman makamların geçici olduğunu, dürüstlüğün her zaman kazandırdığını gösterecektir.
Geçici hesapların yapılması yeni değil elbet. Yıllarca önce FRİEDRİCH NİETZSCHE ne demiş bakınız. (Sizler de!): “Vicdanlı ve dürüst olmak -Hesaplı- olmaktan iyidir. –Hesap- insanı makam sahibi yapar da, “VİCDAN”; daha önemli bir işe yarar: İNSANI İNSAN YAPAR…” Bu anlamlı ifadeleri içine sindirip, ettiği yemine bağlı olanların vicdani rahatlık yanında, dürüstlük ve adaletli olmanın erincine varacakları şüphesizdir.
Bir gün gelecek, bugün kahraman (!) olan, yandaş, yalaka, haksızlıkları savunanlar, kendileri “etme-bulma” olgusuyla karşı karşıya kalacaklardır.
Çünkü dünya; “Ne ekersen onu biçersin” sözünün binlerce kez gerçekleştiğini gözler önüne sermiştir.
Umut hiç bitmesin. Gelecek aydınlık olsun. Adil olsun. Vicdanlı olsun.
Yeniden buluşalım.