Ortadoğu

“BATI ve DOĞUNUN DEĞİŞMEZ ÇATIŞMA COĞRAFYASI OLAN ORTADOĞU, TARİH BOYUNCA FARKLI KAVİMLER, GÜÇLER, ÇIKARLAR İÇİN VAZGEÇİLMEZ ÇEKİCİLİĞİNİ SÜRDÜRMÜŞTÜR.”

Ortadoğu’nun gerçek bir çekicilik ve çıkarlar alanı olduğunu anlamak için, buranın üç bin yıllık geçmişine bir göz atmamız gerekir.
Homeros’un İlyada eserinde Truvalılar ile Yunanlılar, Doğu-Batı’nın karşılaşıp savaşmasının açık bir örneği olmuştur. Ayrıca İranlılarla Yunanlıların Salamis ve Maraton savaşlarıyla yıllarca süren mücadele Ortadoğu egemenliği uğruna devam etmiştir. Yine Augustus ile Antonius/Kleopatra’nın yani Roma İmparatorluğu ile Mısır’ın savaşı, Yakındoğu iktidarı sevdasından kaynaklanmıştır.
Diğer taraftan, Makedonyalı Büyük İskender, bu bölgeyi ele geçirme, Doğu ve Batı’yı birleştirme amacıyla ordular kurup sefere çıkmıştır. Yine 13. yüzyılda kutsal Kudüs’ü ele geçirme peşinde koşan haçlı ordusu, Doğu Hıristiyanlığı olan Bizans’ı istila etmekten geri kalmamıştır. 11. yüzyılda Avrupa’da örgütlenen ve giysilerindeki haç sembolü sebebiyle “HAÇLI” denen orduların hedefi, kutsal toprakları, yani Ortadoğu’yu İslam hâkimiyetinden kurtarmak, Kudüs’ü ele geçirmekti.
Aslında günümüzde Afganistan’dan Somali ve Libya’ya kadarki haritada kargaşayı, 1914-1918 savaşından kalma çıkar mücadelesi diye görmek gerekir.
Şimdi gelelim şiddetlenen çok çetrefilli yangına. Bu yangın son derece çelişkili çıkarların çatışmasından başka bir şey değildir. Çatışmanın asıl taraftarı belki de çatışmanın dışındaki rejisörler olabilir. Çünkü günümüz savaşları artık ordulardan çok istihbaratçılarla yöneltilip yürütülmekte gibi görünmektedir.
Ortadoğu büyük güçlerin kol gezdiği, menfaatlerini gözettiği alan haline gelmiştir. Fransa, Almanya gibi güçlerin bile o bölgedeki söz hakkı eskisine göre tarih olmuş görünmekte. Koca Rusya ise petrol ile ilgili değil, yalnızca jeopolitik ve stratejik çıkarlar açısından Suriye’deki üstleri dolayısıyla oranın sigortası durumundadır.
Bugün Ortadoğu’nun bitmeyen kargaşası, sanki 1914-1918 savaşının devamını yaşıyoruz gibi gelmekte. İyice baktığımızda, sahne aynı: Ortadoğu… Oyuncular ise kısmen farklılık göstermekte. Ama rejisörler başrolde.
Şunu ifade etmem gerekir ki, bu güne kadar sürüp gelen Ortadoğu endişelerini önceden bilmek gerekirdi. Çünkü 1914-1918 çıkar savaşının ne olduğu önceden derinlemesine bilinmiş olsaydı, Belki de bu gün Ortadoğu politikası başka türlü olurdu.
Hoşça kalın.