Oruç Reis Araştırma Gemisine Adını Veren Oruç Reis Kimdir?

Hasan ŞAHMARANOĞLU
Yavuz Sultan Selim Han Padişah olunca, babasının yumuşak tavrını terk ederek, bir çıbanbaşı olan Şah İsmail’i yola getirmek için doğu sefer-i hümayunu emretmiş, savaş hazırlığına başlanmıştı. Şah İsmail Abadolu’ya dailerini göndererek, çeşitli kargaşalıklar çıkartmıştı.
Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail karşı karşıya geldiler. Daha önce doğuda Özbek’leri yenen Şah İsmail, Osmanlılara karşı meydan okumuştu. 1514 yılında Çaldıran’da iki Türk ordusu karşı karşıya geldi, Şah İsmail yenilerek tahtını ve karısını savaş meydanında bırakarak kaçtı.
Yavuz Sultan Selim Han, Mısır Sultanı Kansu Gavri’nin Şah İsmail’le anlaştığını bildiğinden güneye yöneldi. 1516’da Kilis’e 20 Km. yakınlıktaki Mercidabık Ovasında Kansu Gavri’yi karşıladı. Şah İsmail’in ordusu gibi, Kansu Gavri’nin ordusunda da Türkler vardı. Yavuz Sultan Selim Han, Mısır ordusunu yenerek Suriye’yi, Lübnan’ı, Filistin’i, Mısır’ı ve Hicaz’ı Osmanlı topraklarına kattı.
Osmanlı Devleti bir kara devletiydi, denizcilikle ilgisi az idi. Akdeniz’de küffar korsanları Türk ticaret gemilerini yakalıyor, soyuyordu. Rodos adasına yuvalanan küffarlar, Türklere aman vermiyordu. Midillili üç Türk Levendi Oruç Reis, İshak Reis ve Hızır Reis (Barbaros Hayrettin Paşa) batı Anadolu beylerinin ve Valilerinin yardımları ile bir kadırgaya sahip oldular. Avrupalılar bunlara Barbaros kardeşler diyorlardı, sakalları kırmızı olduğu için. Bu kardeşler çok çalıştılar, küffarın birçok kadırgasını zapt ettiler. Akdeniz’i küffara haram ettiler.
Kuzey Afrika ülkeleri sahipsizdi. Barbaroslar Libya, Tunus, Cezayir’i alarak adsız bir devlet kurdular. Hızır Reis Cezayir’de oturuyor, diğer kardeşler küffarla çarpışıyordu. İshak Reis Levendleri ile Cezayir’den çıkarak Fas’a doğru hareket etti, Kal’atül kıla denilen kaleyi aldı. İspanyollar son derece kanlı bir baskınla İshak Reisi kıstırdılar. İshak Reis, Hızır Reisten yardım bekliyordu, aç ve yorgun bir şekilde kaleyi savunuyorlardı. İspanyollar kaleye girdiler. İshak Reis ve Levendler yaralı idi, silahlarını teslim etmediler, çarpıştılar, şehit oldular.
İspanyolların esas gayesi Kal’atü Kıla ve Oruç Reis idi. Oruç Reis Tilemsen kalesinde idi. İspanyol ordusu Tilemsen’e yürüdü, Oruç Reis Tilemsen’i Levendleri ile altı ay savundu, Hızır Reisten imdat bekliyordu. Oruç Reis kaleyi tutamayacağını anladı, huruç yaptı. Rio Caludo Irmağına vardı, Levendlerin yarısı Oruç Reis’le ırmağı geçti, diğerleri İspanyollarla çarpışmaya başladı. Oruç Reis kurtulmuştu ama diğer Levendler bağırmaya başladılar (Baba bizi bırakıp nereye gidiyorsun? Oruç Reis geri döndü, kalan Levendler ile vuruşa vuruşa şehit oldu. İspanyol askerleri yanına yaklaşmaya korkuyorlardı, kumandanları mızrak fırlattı, kımıldamadığını görünce gelip başını kesip İspanya’ya gönderdiler, kiliselerde teşhir edildi.
Oruç Reis’in altın sırma ile işlenmiş kaftanı da İspanya’ya gönderilmiş ve kiliselerde teşhir edilmişti.
Oruç Reis’i tarihçiler şöyle tarif ederler: Sol kolu yok, uzun boylu, esmer benizli, kumral saçlı, elâ gözlü, çok geniş omuzlu, cömert, alicenap ve merhametli idi.
İşte Türk Devleti bu Oruç Reis’in adını, araştırma gemisine vererek, “AKDENİZ BİZİM” demiştir.