Oylum Höyük’te Yapılan Çalışmalar

Hasan BİTKEN

Bir kapalı kutu olan ve yöresinde nelerin gizlendiği henüz bilinmeyen, her gün yeni zenginliklerin ortaya çıktığı tarih kokan Gazi Kilis’imizin dünyaya tanıtılmasına vesile olan Oylum Höyük’te çalışmalar devam etmektedir.

Bir Kilisli olarak hemen aklımıza gelen bir soru var: “Acep Oylum’da ne bulorlar?” Bu soruyu boş bir mekânda sorarsak, hiçbir cevap alamayız ama bu konuda yeterli bilgiye sahip bir yetkiliye sorarsak, işte o zaman işler değişiyor, çünkü anlatılanları hayretle dinliyorsunuz.

Oylum Höyükte yaklaşık 27 sezondan beri devam eden bir arkeolojik çalışma var. Hani halk dilinde “iğne ile kuyu kazmak” diye bir söz vardır. İşte Oylum Höyük’te de bir nevi iğne ile kuyu kazılmaktadır.Çünkü arkeolojik çalışmalar zor ve sabır isteyen, meşakkatli bir çalışmadır ve bu çalışmalar ancak yaz aylarında yapılabildiğinden, uzun zaman almaktadır.

Şimdiye kadar Oylum Höyük’te (M.Ö. 3500-3000 yıllarına kadar ışık tutan çok önemli bilgilere ulaşılmış, yerleşim stratigrafisine bağlı bir Kilis kronolojisi oluşturulmuş, ele geçen yüzlerce sergilenmeye değer eserlerin bir kısmı Kilis müzesinde sergilenmekte, önemli bir bölümü ise Gaziantep müzesi depolarında muhafaza edilmektedir.

Peki, bu bilgileri nereden aldınız diyeceksiniz…

Oylum Höyük Kazı Ekibi Başkanı saygıdeğer bir Doç.Dr Atilla Engin kardeşimiz var. Güler yüzlü, sevecen, yaptığı işi sahiplenen bir kardeşimiz.Önceden telefonlaşarak Araştırmacı yazar-şair Hasan Şahmaranoğlu, araştırmacı-yazar-çevirmen Mehmet Abdülhamit Tektuna ve bendeniz Hasan Bitken, birlikte bu güzel insanın ziyaretine gittik. Bizi güler yüzle karşıladılar, ekip arkadaşlarıyla birlikte bize çay ikramında bulundular ve o güzel ve ciddi çalışmaları ile ilgili bize kısa ve öz olarak çok değerli bilgiler aktardılar. Son çalışmalarda çok önemli bilgilere ulaşıldığını, çivi yazılı kil tabletler, Anadolu’nun gelişmiş resim yazısı olan yazılı mühür ve mühür baskılarının, Tunç çağlarındaki dönemlere ait önemli bilgiler verdiğini anlatarak, “Oyluk Höyük adeta konuşuyor”diyen Sayın Doç.Dr.Atilla Engin Beyefendi, yapılan kazılarda bir tanesinin Hitit Büyük Kralına (LugalGal) ait olan çivi yazılı tabletler ile “Vezir Bitna”, “Prens İni-Teşup” ve “Sofracı Nuli” gibi isimlere rastlanıldığını ve bunların M.Ö. 14-13 yüzyıllarda Kilis ovasındaki güçlü Hitit hâkimiyetine işaret ettiğini belirttiler.

Bu belgelerin ışığında bir sınır kenti olan “Ullis/İllis”, Mısır kaynaklarında  “Ullaze”, Hitit kaynaklarında “Ukulzat” – “Kuilzila” olarak geçen bu kentin hem Mısır hem Hitit gibi dönemin süper güçlerinin Suriye coğrafyasını kontrol ettikleri ve askeri üs olarak kullandıkları bir yer olduğu kanaatine varmaktadırlar.

Sayın Doç.Dr.Atilla Engin kardeşimizin yakın zamanda İngiltere’ye yaptığı bir gezi sırasında tanıştığı bir araştırmacıda 1915 Kilis’ine ait güncel fotoğraflar ve bilgilere ulaştığını ve onları da Kilis halkı ile paylaşacağınıbelirterek, Oylum Höyük’te ortaya çıkan tarihi bilgilerin, yapılan kazılarla Kilis’in bölge arkeolojisinin aydınlandığını ve tek eksiğin Oylum Höyük’tebunları ke sin olarak ortaya koyabilecek çiviyazılı bir belgenin bulunması olduğunu belirtmişlerdir.

Kilis’imizin “Oylum Höyük’ün” tarihi zenginliklerini ortaya çıkarmak için büyük çaba sarf eden Sayın Doç. Dr. Atilla Engin kardeşimize,bu güzel çalışmalarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyor, sağlık ve esenlikler diliyoruz.