Özünde Paylaşım Yatan Bayram: Kurban Bayramı
“KURBAN BAYRAMI, BİRLİK VE BERABERLİĞİN IŞIĞINDA FERAHLIĞI, SEVİNCİ, SEVGİYİ, SAYGIYI, DOSTLUĞU, MUTLULUĞU YAŞAMAK, HEM DE KURBANLIKLARLA BİRLİKTE HER ŞEYİ PAYLAŞMAKTIR.”
Kurban Bayramı da Ramazan Bayramı gibi Allah’ın, kendini haramdan koruyan yaptıkları ibadet ve tövbelerle günahlarından temizlenen Müslümanlara bir hediyesi olmuştur.
Ayrıca Kurban Bayramı, dinimiz açısından önemli ve kutsal sayılan günde kurbanın kesilmesini sevap sayan, hem de sevinç ve mutlulukları yaşatan bir bayramdır. Dört gün süren bu bayramın en büyük özelliklerinden birisi, kesilen bayram etlerinin ihtiyacı olanlara dağıtılması ve paylaşılmasıdır.
Bilindiği üzere Kurban Bayramı’nın birçok kayda değer özellikleri vardır. Önce Yardımlaşma duygusundan söz edeceğim. Yardımlaşma, yaşantımızın her safhasında karşımıza çıkmakta ve bizlere doyulmaz bir huzur vermektedir. İnsanoğlu olarak bizler, yaradılış itibariyle kendisine iyilik yapana tabii olarak saygı ve sevgi gösterir. Aynı zamanda yapılan bu iyilik ve yardımlaşma sayesinde kalpler yumuşar ve birlik beraberlik ruhu büyük ölçüde ortaya çıkmış olur. Böylece Kurban Bayramı süresince bu duyguyu kendilerine ilke edinmiş bulunan insanlar, diğer insanlardan takdir ve saygı görür.
Kurban Bayramının diğer önemli bir özelliği ise, PAYLAŞIM’dır. İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Aynı zamanda içinde yaşadığı toplumun bir üyesidir. Duyguları ve ihtiyaçları onu toplum içinde kalmayı yöneltir. Onun içindir ki, Kurban Bayramında da gerek kurbanlıklarımızı, gerekse sevgi ve dostluklarımızı paylaştığımız takdirde, sevinçlerimizi, heyecanlarımızı, üzüntülerimizi ve kederlerimizi de paylaşmış oluruz.
Bu denli kutsal ve toplumsal önem sağlayan Kurban Bayramı’nın birde geçmişteki ortaya çıkış nedenine bir göz atalım:
“İbrahim Peygamberin oğlunu Tanrı için kurban etmek üzere keseceği sırada gökten bir koç indirilir. Tanrı Peygamberin oğlunun hayatını bağışlamıştır ve onun yerine koçun kesilmesini emretmiştir. İşte bu olayın anısı olarak İslam Dininde Kurban Bayramı kabul edilir. İslam âleminde bu olayın anısına kurban kesebilenler, kurban etinden porsiyonlar halinde ihtiyacı olan fakir insanlara dağıtım yaparlar.”
Unutmamamız gerekir ki, Kurban Bayramında “KARDEŞLİĞİN”, “DOSTLUĞUN” pekişmesi için elden gelen her şeyi yapmalıyız. Özellikle akrabaları, dostları, büyükleri, fakirleri ziyaret edip hatırlarını sormalıyız. Çünkü her dargınlık ve küslükler son bulup yeni kaynaşmalara yol açacaktır. O nedenle bayram günlerimizi dostluk ve barış içinde geçirdiğimiz takdirde, Allah’ın emrettiği dini kuralları da yerine getirmiş oluruz. Tıpkı Kur’anı Kerim de “ALLAH’TAN KORKUN VE AKRABALIK BAĞLARINI KESMEKTEN SAKININ” diye belirttiği gibi.
İşte dostluk, barış, sevgi, saygı, paylaşım, birlik ve beraberlik içinde tüm Kilisli hemşehrilerimin ve İslam âleminin Kurban Bayramını candan kutluyorum.
Hoşça kalın.