Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 22°C
Parçalı Bulutlu
Kilis
22°C
Parçalı Bulutlu
Paz 24°C
Pts 29°C
Sal 31°C
Çar 30°C

Ramazan Düşünceleri: “Vicdan Duygusu”

Ramazan Düşünceleri: “Vicdan Duygusu”
A+
A-
25.04.2022
340
ABONE OL

Metin MERCİMEK

“KAPANMAYAN TEK YARA VİCDAN YARASIDIR.”

Vicdan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümüzü yükleyen içşel bir güçtür. Aynı zamanda vicdan, kişinin kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelen, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan içsel bir duygu gücüdür.

Doğada olup biten canlı cansız tüm nesnelerin, insan üzerinde büyük etkisi vardır. Bu nesneler yaşam sürecimizin vazgeçilmez birer parçasıdır. Ancak cansız nesneler, acıma ve şefkat gibi duyguları harekete getiremez. Bu duygular, sadece insanlar hakkında kendini gösterir. Böylece vicdan duygusu denen düşünce ortaya çıkmış olur.

Vicdan duygusundaki en önemli etkene sorumluluk diyebiliriz. Vicdanın sesini dinlemediğimiz zaman sorumluluk duyar, utanır ve korkuya kapılırız. Bu korku ve telaş, kendisine karşı sorumlu olduğumuz, huzurunda uyandığımız ve buyruklarını dinlemediğimiz yüce bir varlığın bulunduğunu gösterir. Bu varlık Yüce Yaradan’dır.

Kötülük yaptığımız zaman (mesela bir yakınımızı incittiğimiz zaman), gözlerimiz yaşla dolduğunu, kalbimizin parçalandığını hissediyorsak, bir varlığın imajını içimizde duymuş olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Bu duyguların harekete gelmesi için, böyle bir olaya sebep olan akıl sahibi bir varlığın bulunması gerekir. Bir taşın karşısında şefkat ve acıma hiç bir zaman göstermeyiz. Hatta insanın ortaya koyduğu basit bir kanunu çiğnemekle de, bir pişmanlık ve eziklik içine düşmeyiz. Buna rağmen vicdanımız bütün bu duyguları, kendi kendimizi suçlayıp durmamızı harekete getiren bir etken olmaktadır.

Bilindiği üzere saygı, bir başkasının hakkını gözetme anlamında kullanılır. Aslında vicdan duygusu, insana saygı anlamında da kendini gösterir. Şöyle ki, insana saygı düşüncesini daha derin bir ifade ile ele aldığımızda, “Kendini sevdiğin kadar komşunu sevmelisin” derken, saygı kavramı üzerinde önemle durmak gerekir. Burada saygı kavramı, dostça bir tutum içinde olmayı hem de saygının evrensel bir değer olduğunu teşkil etmektedir.

Yaşam sürecimize çok şeyler kazandıran vicdan duygusu ile alakalı olarak bakınız İslam Düşünürleri bu konuda şunları söylüyor: “Yaradan’ın emirlerini yerine getirmenin ve tüm insanlara yeterince değer vermenin en güzel yollarından biri, vicdanımızın sesini dinlemek olacaktır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.