Ruhsal Gelişim Düşüncesi
Metin MERCİMEK
“SORUNLAR VE ACILAR, FARKINDA OLUŞ VE UYANIŞ İÇİN DİNAMİK BİR GÜÇTÜR. DİŞ AĞRISI OLMASA, DİŞİMİZİN ÇÜRÜDÜĞÜNÜ NASIL ANLAYABİLİRİZ?”
İnsanoğlu bir yandan hayatta dünyevi başarılar ve iyi bir hayat için çabalarken diğer yandan kafasında çok fazla cevapsız soru oluşmaya başlar. Bu soruların hangi soru ile oluşabileceği kişiden kişiye değişim gösterir. Bu düşünceden hareket ederek Ruhsal Gelişim’i şöyle tanımlayabiliriz. Ruhsal Gelişim: Kişinin kendini keşfetmeye çalışması, sonra çevresini ve dünyayı anlama çabası, Yaratıcıyı sorgulaması yani kısaca tüm varoluşu anlamlandırma çabasıdır.
Günlük yaşantımızda her an çeşitli sorunlarla karşılaşabiliriz. Bunlar çözülmesi gereken bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal rahatsızlıklar ve sorunlar olabilir. Önemli olan bu sorunlardan ders alarak nasıl başa çıkacağımızdır.
Söz konusu sorunlardan başa çıkmamız için iki yöntemi çok iyi bilmemiz gerekir. Birincisi sorunları çözme yöntemi, ikincisi ise sorunları acıya dönüştürme yöntemidir.
Çözüm yönteminde ana hedef insanın kendini tanıması ve güçlü olmasıdır. Güçlü insan sorunları yoğunlaştırır, onu istediği kıvama getirir. Yani uğraşı vererek çözüm arar, ama çaresiz duruma düşmez. Daha doğrusu o, sorunlarını, kişisel gelişim yolculuğunu aydınlatan bir rehber olarak görür. Bu yolculuğu başarıyla tamamladığı zaman, sorunlarını da çözmüş olur. Güçlü dediğimiz bu insanlarda, gün gelir ağır bir olayla karşılaşır ve bu yüzden kötü günler yaşayabilir. Ama ne olursa olsun, insan bu olaylar karşısında kendine biraz daha yaklaşır. Çünkü kendini tanıması da bir çözümdür veya bilgeliğe doğru atılan ilk adımlardan biridir.
İkinci yöntem ise sorunları acıya dönüştürmedir. Sorunları acıya dönüştüren tek neden insanın ta kendisidir. Acı duyma olayı doğrudan doğruya kişisel bir tepkidir. Bu acı, başkalarının olumsuz tutumları yüzünden ortaya çıkamaz. Acıyı ortaya çıkaran, sorumsuz bir hayat yaşama arzusudur. Bu konudaki uzmanların ortaya koydukları görüş şöyle örneklendirilmiştir. “Sorunlar ve acılar, farkında oluş ve uyanış dinamik bir güçtür. Diş ağrısı olmasa, dişimizin çürüdüğünü nasıl anlayabiliriz?” diyerek bunun çözümün bir parçası olduğu tanımlanmıştır.
Hayatın akışına bir göz attığımız zaman, bunun bir ruhsal gelişim olduğunu anlarız. Bizler hangi meslekte olursak olalım, insani duygular içinde bilgiyle, hakla, hukuka saygı göstererek, ahlak kuralları içinde devam ettirebiliyorsak, ruhsal hayat yolunda da yürüdüğümüzü görmüş oluruz.
Unutmayalım ki, ruhsal gelişim çabası ayrı, hayat akışımız ayrı değildir. Çünkü hayatın kendisi bir ruhsal gelişimdir. Eğer BİLGİ ve SEVGİ ile yol alırsak ruhsal hayat okulunu da başarmış oluruz.
Hoşça kalın.