Sayın Alâeddin Yavaşça ve Ayten Yenge
Nejat TAŞKIN
Bir pazar günü sabahı kahvaltı masasında pazar keyfini çıkarmaya çalıştığımız saatlerde ailemle birlikte TRT ekranlarına takıldığımda Sayın Yavaşca’ların o alımlı ve güzel portrelerini gördüğümüzde duygulanarak onları izlemeye başladık.
Sevgili Ayten Yenge yazdığı deniz kıyısındaki özlem dolu şiiriyle ve sayın ağabeyimiz Alâeddin Yavaşça’nın yine özlem şarkıları ile ta uzaklara, Kilis iline doğru uzandık.
Kilis sokak ve caddeleri gözlerimiz önünde sergilendi ve biz rahmetli onun güzel arkadaşı Zeynel Abidin Sağlık’la birlikte dinleme altına alarak Türk Sanat Müziğinde 560 küsur eseri bulunan bu dev ve muhteşem sanatçıyı bir kere daha en içten duygularla ve samimiyetle selamladık.
Bugün Türk Sanat Müziği dalında tek ve istisnasız olarak Alâeddin Yavaşça ismi zirveye taşınırken ona uzun ömürler ve sağlıklı günler dileklerimizi tekrarladık.
Bugün bizler Kilis Vakfı’nın onursal başkanı olan Sayın Yavaşça’yı her vesileyle hatırlarken duygulu, heyecanlı ve sevgili bir Kilis dostu olarak onu bizden sonraki nesillere emanet etmenin her an heyecanını yaşamaktayız.
Bir gün Kilis Cumhuriyet Caddesinde ortaokul öğrencisi rahmetli Zeynel Abidin Sağlık’la volta atarken bir ses duyarlar. Küçük kardeşi Nermin, “Zeynel Zeynel” diyerek abisine sesleniyor. Sayın Alâeddin Yavaşça koşarak kenarda bekleyen kız kardeşi Nermin’e dönüyor ve diyor k:
– Zeynel senin neyin oluyor?
– O benim abem diyor.
– O halde bundan sonra ona seslenirken abim abim diye bağıracaksın, diyor.
İşte, Sayın Yavaşça bütün vasıfları ile her zaman bu görüntü içindedir. Ve bu güzel görüntüyü muhafaza etmektedir. Altın sesi, duygulu yaşantısı ile Türk müziğinin bugün için tek yadigârı olarak aramızda yaşayan bu doksanlı yaşın güzel adamına bu vesileyle sağlıklı ve uzun ömürler dilerken, O’na bu canlı görüntüyü veren sevgili eşi Ayten yengeyi de kutlamak ve tebrik etmek görevini üstlenmek mecburiyetindeyiz.
Sayın Alâeddin Yavaşça her zaman aramızda yaşayan ve unutulması mümkün olmayan bir ihtişamlı ve bir o kadar da mütevazı bir Kilislidir. İstanbul’da yaşar, fırsat buldukça Kilis’e koşar, etkinliklere katılır ve Kilis Vakfı’nın ona verdiği onur ve başkanlık ifadesiyle daha çok aramızda bulunmanın heyecanını yaşar.
Kilis Vakfı Başkanı Sayın Yaşar Aktürk her vesileyle Sayın Yavaşça’yı hatırlar ve onu gündem de tutmamızı ister. Çünkü Sayın Yavaşça unutulması asla mümkün olmayan bir Kilis sevgisi taşır.
İşte bu güzel, güzel olduğu kadar da duygulu ve yetenekli olan bu sayın hemşerimizi TRT ekranlarında izlerken onu tanıdığım ve sevdiğim için çok mutlu anlar yaşadım. Bu maksatla bir dileğimi burada tekrar hatırlamak ve hatırlatmak lüzumu duydum. Çünkü bu dileğime sevgili Ayten Yengem de katılmış ve aynen şu ifadeleri kullanmıştı: “Eğer bir gün 30 yıl hizmet verdiğin Kilis Vakfı’ndan ayrılırsan, Sayın Yaşar Aktürk’ün senin için düzenleyeceği jübilede ağabeyin Alâeddin Yavaşça mutlaka görev alacak ve seni uğurlamanın heyecanını yaşayacaktır…”
Kilis Aykanat tesislerinde bir akşam yemeğinde Sayın Avukat Muammer Fazlıağaoğlu ve Sayın Metin Mercimek’le birlikte bu temennileri dile getirerek bir yıl önceki Aralık 2013 ayını hatırlamak istedim.
Bugün bu temenniyle bütün bu güzel insanları selamlıyor, Alâeddin Yavaşça ağabeyime ve ailesine sağlıklı uzun ömürlü günler temennisiyle yazımı noktalıyorum.
“Kilis’imin bağları
Kekik kokar dağları…”
Çok yaşa Sayın Yavaşça…