Sayın Nusret Barış’la Yola Çıktık
Nejat TAŞKIN
Birkaç hafta evvel köşe yazılarımda size tanıt tığım inşaat müteahhidi ve tüm inşaatlarda imzası bulunan bu zatın yaptığı güzellikleri o güzelliklerini bizzat binalara yansıtan titizliğini sizlere aktarmış ve onu tanımanızı istemiştim.
Ben onu birkaç aylık tanıma süreci içinde sanki yıllarca tanıyor muşum gibi bütün gayretlerini ve titiz çalışmalarını izleme fırsatı buldum.
İşte, bir gece yarısı damadım Şevket Danış ve ben olmak üzere direksiyonda Nusret Barış hareket ediyoruz. Yolculuğumuz önce İzmir, sonra Kuşadası. Gecenin zifiri karanlığı içinde yüzlerce arabanın gündüz gibi aydınlandığı yollarda ben arabanın arka koltuğunda onları izlemeye ve dinlemeye başladım. Çünkü ülkemizin inşaat sektörüne ve ciddi elemanlara ihtiyacı vardı. Bu ihtiyacın karşılanması için tecrübeli ellerin çıkması gerekiyordu. Bu güzel ve tatlı konuşmalar içerisinde araba vapuru içinde önce Yalova’yı, sonra Bursa’yı ve daha sonra Balıkesir, Manisa, Kırkağaç ve İzmir’in ilçelerini geçerek bu güzel İzmir’i uzaktan selamlayıp yeni açılan yoldan Efes ve Kuşadası’na doğru yol almaya başladık. Efes Harabeleri bütün güzelliği içinde yüz yılların tarihi kalıntılarını yoğun turist kafilelerine yansıtırken, Kuşadası limanına yanaşan her gemiden yüzlerce turist akın akın yollara kendini bırakıyor, Kuşadası ikinci bir İstanbul gibi yansıyordu.
Sayın Nusret Barış’ın bütün görüşleri inşaat üzerineydi. Gördüğü her binalar ve yollarda rastladığı inşaat kirliliği onu meşgul ediyor ve maalesef ülkemizde belli bir inşaat projeleri olmadığı için, işte Kuşadası gibi görkemli bir kasaba özelliğini kaybederek ziyaretçilere yansıyordu.
Kuşadası bir sahil kenti ve dünyanın birçok yerinden gelen turistlerle adeta bir Türkiye manzumesiydi. Davutlar Kuşadası’nın sayfiye ve yazlık konumuyla isim yapmış bir yer olmasına rağmen maalesef orada da gelişigüzel görüntüler ve binalar sözüm ona deniz manzaralı lügati içinde yansıtımına çalışılmıştır. Bir inşaat sektörünün yıllardır bir hizmetkârı olan Nusret Barış görüntüleri sıkıntı içinde izliyor, devletin ve belediyenin mutlaka kalıcı çözümler üretmesi gerektiğini ifade ediyordu.
Dönüş yolculuğumuzu Efes’te bir ızgara köfte yiyerek geçirdikten sonra yeniden yola koyulduğumuzda yine de güzel anılarla dolu bir yolculuk yapmanın heyecanını yaşamış olmakla birlikte, Nusret Barış ustamızın sihirli elleriyle İstanbul Pendik’te son olarak gezip gördüğü bir sayın hemşerimizin büyük arazisinde bütün inşaat sektörünün güzelliklerini yansıtacağı sözünü vererek yolculuğumuzu noktaladık.
İnşaat işine karar vermiş ve verecek olanların mutlaka Nusret Barış’ı tanımaları ve onun projelerini uygulamalı ve onun reklamını yapmayarak bizzat ortaya koyduğu eserlerini görmenizi istiyor ondan sonra inşaatlarına başlamanızı diliyorum.