Semercilik
Metin MERCİMEK
“MOTORLU TAŞITLARIN İŞ GÖREMEDİĞİ ARAZİLERDE HAYVANLARIN YARDIMINA İHTİYAÇ DUYULDUKÇA, HANGİ YÜZYILDA OLUNURSA OLUNSUN, SEMER VE SEMERCİYE DAİMA YER OLACAKTIR.”
Geçtiğimiz günler, Kilis’te unutulmaya yüz tutmuş olan el sanatları sohbetine katıldım. Bu sohbette KALAYCILIK, YEMENİCİLİK, KÖŞKERLİK, SEMERCİLİK, HASIRCILIK, PEKMEZCİLİK, HALLAÇÇILIK, TAŞÇILIK, KÜSPECİLİK gibi sanatların yeniden ele alınması hususunda çalışmalar yapılması gerektiği konuşuldu.
Söz konusu el sanatları içinde en çok ilgimi çekenlerden biri, Semercilik’tir. Semer üzerine, “EŞEK EŞEK OLDUKTAN SONRA SEMER VURAN ÇOK OLUR.” ve “EŞEĞE ALTIN SEMER DE VURSALAR, EŞEK EŞEKTİR.” gibi nice atasözüne ve birçok değime nüfuz etmiş önemli bir kültürel sembol halini almıştır.
Semeri en basit tabiriyle şöyle tanımlarız: Eşek, at, katır, deve türü yük eşya taşıyan hayvanların, söz konusu yükten ötürü sırtlarını korumak üzere tasarlandığı gibi, bu hayvanların sırtına binip rahatça yol almak isteyen insanoğlunun keyfini de düşünerek yapılan bir tampon gereçtir.
Tanımlama yaptığım gibi semer sadece bir hayvan ekipmanı değildir, aynı zamanda insanlar da kullanmaktadır. Özellikle sırtına semer vurmuş yorulmak bilmez hamallar devamlı eşya taşırlar. Hatta yorucu bir meslek olması nedeniyle, yorulup bir kenara oturmuş insana, Anadolu’nun birçok yerinde, “NE O? SEMERİ DEVİRMİŞSİN YİNE!” denir ve toparlanması için tatlı-sert bir uyarıda bulunulur.
Semerin yapılışına gelince, semercilik deyip geçmemek gerekir. Çünkü semercilik, bir tür terzilik becerisi gerekiyor. İnsanların binek hayvanlarını evcilleştirmeye başladığı zamanlardan beri semerciliğin başlıca malzemeleri değişmemiştir. Semer yapımında belli ölçüde insan kaburgasına benzeyen kuru bir ahşap iskeletin üzerine deri ve keçeden istifade edilerek bir dış cephe imal edilir; sonra bu kısımların araları samanla ve sazla doldurulur. Semer türlerini boyunlu ve çatallı diye ikiye ayırmak mümkündür. Semerin yük hayvanının sırtında yer edilebilmesi için büyük bir sabır gerekir. Zira kötü biçilmiş bir semer, hayvanın sırt şeklini bozar ve zamanla onu sakat bırakır. Bu yüzden semercilik, semeri yükleneceği hayvanın cüssesine birebir uyması gerektiğinden, ustanın bir tür terzilik becerisinin olması önem taşır.
Günümüzde semercilik sanatıyla uğraşan ustaların sayısının azaldığı bilinse de at, eşek, katır, deve türünden hayvanların gündelik hayatın bir parçası olduğu hemen her yerde, bu meslek varlığını sürdürmektedir. Özellikle engebeli arazilere yayılmış pek çok bölgede semerin önemi, usulca devam etmektedir.
Bu itibarla hayvanların yardımına ihtiyaç duyuldukça hangi yüzyılda olursa olsun, semer ve semerciye her zaman yer olacaktır.
Hoşça kalın.