Seyfettin Efendi’nin Antalya’sı

Nejat TAŞKIN
Antalya notlarımı sizlerle paylaşmak isterim…
Seyfettin Efendi’yi gelin sizlerle tanıyalım. 33 yıl Türk Hava Kuvvetlerinde bilfiil görev yapan, İrfan Tansel, Muhsin Batur, Saffet Necioğlu gibi komutanların uçaklarını uçuşa hazırlayan, hava teknisyen astsubaylığından emekli, 79 yaşında, dinç ve güçlü kendisine göre dinçliğinin kaynağı bekârlığı. Zira 40 senedir bekâr. Kendi pişirir, kendi yer. Yemeklerin esasını bilir, bir ev hanımı kadar beceriklidir. 5 yıl önce Küçükyalı’daki 30 yıllık yaşantısına son verip Antalya Lara semtine yerleşti. Karpuzkaldıran semtinden aldığı daireden Akdeniz’i doya doya seyrediyor. Politikadan günlük olaylara haberin her türlüsünü gündeme taşıyan ve herkesle paylaşan Seyfeddin Efendi’yi konuşma zamanıdır.
Kendisine AKP’yi sordum, “Orada dur!” dedi ve ilave etti: “Gündemde o kadar çok mesele varken türban ve zina meselelerini bu kadar tartışmak doğru muydu?”
Konuşmalarında, “İşsizliği ve enflasyonu dillendirmeyen, asgari ücretin sürekli erdiğine hiç aldırış etmeyen, memur zammına kulak asmayan, hastane kuyruklarını görmezden gelen, AB üyeliğini askıya alan bir yönetimin nasıl olduğunu düşünmek gerek. Hele Atatürk kelimesine dahi tahammül edemeyen bir yönetimin nasıl olur da biz direktifleri altına gireriz?” dedi.
Seyfeddin Efendi haklı mı değil mi? Karpuzkaldıran’da ‘Buba’ lakaplı bu astsubay emeklisi her gün etrafına topladığı genç emeklilere yön veriyor, bir konuyu hatırlatıyordu: “Eğer siz ordu mensupları olarak emekliliğinden şikâyetçi olursanız bir de Bağ-Kur ve SSK emeklilerini düşünün” der. Evet, Seyfeddin Efendi’nin bugünlerde gündemi budur.
Merhum Orgeneral İrfan Tansel’i ölümden kurtaran bir astsubay olarak daima kendimi derin hatıralar içinde bulurum. “Bak dinle anlatayım” diye ekler. “Bir kış günü gece uçuşlarında F-16’ları uçuşa hazırlıyoruz. Merhum Tansel filo komutanı… 6 uçak havalandı. Onun uçağı işaretimi bekliyor. Orgeneral Tansel o günlerde hava pilot kurmay albay. Bu uçuşlar onu generalliğe yükseltecek.”
Seyfeddin Efendi’nin ikaz işaretine bakan komutan havalanmak üzere çalışan uçağın motorunu durduruyor. Üst pilot mahalliden teknisyen Seyfeddin Efendi’ye sesleniyor:
– Ne oldu evladım?
– Komutanım uçuş bölümünden önemli bir mekanizmadan yağ sızıntısı gördüm.
Komutan şaşırıyor. Hava soğuk. Seyfeddin Efendi uçağın kanadına çıkıyor. Uçak kontrol hangarına çekiliyor. Hangardaki kontrolde yağ problemi çözülüyor. Lakin nasıl olur da böylesine bir dikkatsizliğin uçağı düşürme tehlikesine atabileceğinin düşünülmemsini son anda önleyen Seyfeddin Efendi Komutan Tansel’in nasıl ölümden döndüğünü böyle her fırsatta ilk defa yaşarmışçasına anlatıyor. Komutan Tansel emeklilik dilekçesini sürekli düşünmesini istemiş ver ertelemeye çalışmıştır: “Bu değerli kişileri koruyalım ve korutalım” demiştir.
Seyfeddin Efendi daldı o günleri yeniden yaşadı ve tam o anda üzerimizden geçen bir uçağı işaret ederek:
– Bu bir Rus yolcu uçağı, yine yanlış rotadan inişe geçti. Çünkü bu kısa rota ona galonlarca yakıt kazandırıyor.
Evet Seyfeddin Taşkın ağabeyimin gönlü ve kalbi uçaklarla dolu, uçmaya hazır halde.
Tek mutluluğu havada kendi uçağımızı kendimizin yapabildiğini görmek…
Yemeklerden kadınbudu köfte, kabak dolması ve müceddere onun en güzel menüsüdür. Günde bir bira, iki duble rakı, deliksiz uykunun ilacıdır. Ne kalbinde ne prostatında bir sorun vardır. Gece 21.00’de yatakta, sabah 6.00’da balkonunda. Günde yüzlerce uçak inen Antalya havaalanına inen her uçak onun sayesinde güvenle iniş yapmaktadır: “Kaptan levyeleri çek, gazı kes, motorun sesini dinle…”