Sosyal Beceriye Nasıl Ulaşılır?
Metin MERCİMEK
“ÇOCUKLARIN KARINLARINI VE ZİHİNLERİNİ DOYURDUĞUMUZ KADAR RUHLARINI DA BESLEMEMİZ GEREKİR.” (Michael MARSHAELL)
Günümüzde arkadaşlık kurma, yakın ilişki geliştirme, bilgi alma verme, kendini sunma, özellikle iletişimi kurma sosyal ve duygusal gelişmede gerekli kılmaktadır. Ayrıca sosyal rahatlığı, empatik anlama, grup içi ve dışı performans sergilemede kendini göstermek de sosyal becerinin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.
Gerek sosyal hayatta, gerek aile hayatında, gerekse okulda sosyal becerileri sürekli olarak elde etmemiz ve öğrenmemiz gerekir. Örneğin, arkadaşlarla sohbet etmek ve başkalarının farklılıklarını kabul etmek, bir iş toplantısında görüş bildirmek için sıra beklemek, bir olay sırasında özür dilemek gerekiyorsa bunu uygulamak gibi birçok durumlar, sosyal beceriyi elde etmemize yardımcı olur. İşte kullanmış olduğumuz bu beceriler, çocuk yaşlarda öğrendiğimiz becerilerden ibarettir.
Bir çocuğun sosyal beceriye ulaşabilmesi için sosyal ve duygusal gelişimi elde etmesi gerekir. Sosyal ve duygusal gelişim ise, çocuğun kendi duygularının farkında olmasının yanı sıra, hem yeterliliklerini, hem yetersizliklerini öğrenmesi, bilmesi ve kendini tanımasıdır. Ayrıca kendi iç dünyasında yaşadıkları ile çevrelerinin beklentileri arasında denge kurabilmesidir.
Çocukların belli yaş aralıklarda, uygun ortamlarda kendilerinden beklediğimiz sosyal becerileri sergilemeleri konusunda, bir uzman görüşe kulak verelim:
“Sosyal-duygusal gelişim basamaklarında yaş normalinde beklenen seyirde ilerlemeyen çocuklar, ileriki yaşlarda riskli grupta yer almaktadır. Bu çocuklar yaşamları boyunca evde ve okulda uyum sorunları yaşamakta, kişiler arası ilişkilerde, duygusal davranışsal alanlarda, meslek yaşamlarında çeşitli problemlerle karşılanmaktadır.”
Çocuklar yaşlarına göre değişik beceriler sergilerler. Örneğin, doğruyu ve yanlışı öğrenirler. Bunun yanı sıra, görüş bildirmeye başlarlar, çeşitli konularda uzmanlaşmayı denerler. Yaş ilerledikçe iletişim becerileri gelişir. Bu arada bağımsızlık kurarlar.
Çocukların duygularla baş etme becerisine gelince, bu konuda da almış olduğum bilgilere göre, çocuklar büyüdükçe duygularını nasıl düzenleyeceklerini de öğrenmektedirler. Küçük çocuklarda gördüğümüz, aileden ayrılırken ağlamak, sinirlenince karşısındakilere, vurmak gibi dalgalanmaları, çocukların yaşı büyüdükçe azalmaya başlamakta. Ayrıca okul çağındaki çocuklar, duyguların ne olduğunu daha iyi anladıkları ve nasıl hissettiklerini aralarında tartışmaya başladıkları, bildirilmektedir.
Görüldüğü üzere bir çocuğun sosyal beceriye ulaşılabilmesi için, sosyal ve duygusal gelişimi elde etmesinin yanı sıra, öncelikle kendi duygularının farkında olması ve kendini tanıması gerektiğini unutmayalım.
Hoşça kalın.