Dolar 33,9990
Euro 37,5232
Altın 2.752,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 31°C
Az Bulutlu
Kilis
31°C
Az Bulutlu
Çar 31°C
Per 33°C
Cum 33°C
Cts 31°C

Söz ve Güven Vurgun ve Dümen!…

Söz ve Güven Vurgun ve Dümen!…
A+
A-
20.12.2019
431
ABONE OL

Sabahattin YARAR

 

Bir zamanlar söz ve güven çok önemli davranış şekillerinin başında geliyordu. Zamanın acımasız sürecinde, insanlarımıza gerekli eğitim ve bilincin verilememiş olması bu özelliklerin dejenere olmasına yol açmıştır. Hele içinde bulunduğumuz ortamda, özellikle ticari alanda nitelikli bu erdemler hemen hemen yok olmuştur.

Yaşamımızın tüm alanında, insanların sözlerinin güven verici unsurları taşıması kadar önemli bir davranış şeklinin varlığıartık aranan, bulunamayan bir özellik olarak görünmektedir. Sanki ilerlemiş teknoloji ve yaşam koşulları, iyi huy, temiz ahlak, dürüstlük erdemlerini alıp götürmüş, yerine kaypaklık, sahtecilik, yalancılık gibi davranış şekillerini koyuvermiş…

1970’li yıllarda çalışmaya başladığım bankacılık mesleğinde, o dönemlerde ve öncelerinde gördüğüm ticari yaşamı bugün görmem olanaksızlaştı. O zamanın bazı niteliklerini bugün altın, elmas, gümüş gibi arar hale gelmişiz. O dönemlerin söz ve güven unsurları, bu günlerin ipotek, kefalet,  blokajlar gibi teminat uygulamalarından daha güvenli idi.

Mal satışlarından, ödemelerden, senetlerden, çeklerden, sadece sözle yapılan alış verişlerden alınan sonuçlar, bugün teminatlara karşın alınamamakta, ticari vurgun ve dümenler birbirini izlemektedir. Mesleğimin ilk yıllarında, borçların, senetlerin, çeklerin gününde ve zamanında aksamadan ödendiğini, verilen sözlerin, bir ticari itibar meselesi olduğunu ve yerine aksamadan getirildiğini çok görmüşümdür.

Bu erdemlerin, devamlılığı süresince, işleri bozulan esnafın,  tüccarın varını yoğunu satıp savarak itibarını kurtardığını, olanakları olmayanların da hayatlarına son vererek intihar ettiklerini yaşamış biriyim. Ticari itibarını ve verdiği sözlerin gerçekleştirilememesini hayatı ile ödeyenler bile sıklıkla olmaktaydı.

Ticari yaşamda oluşan olumsuz değişimi, bir borçlunun  “…bu protestoyu bir şey sanıyordum. Ne olacak sonra da öderiz. Çaresine bakarız” demesi ile yaşamaya başlamıştım. Geçen yıllarda, senet, çek, kredi olayları o kadar keşmekeş bir hale geldi ki, ticari söz, güven, kalite, sorumluluk erdemleriçok zayıf halkalar oluverdi.

Bugün sıklıkla gördüğümüz, okuduğumuz veya yaşadığımız bazı olaylar, ticari yaşamın yanında dürüstlük ve ahlak erdemlerinin de büyük yaralar aldığını göstermektedir. Artık milyarlarca borcu olanlar bile yüzsüzce gülebilmekte, yolsuzluk ve kandırma işlevinin önemli bir meslek olduğunun savunmasını yapmaktadırlar adeta… Bu olumsuzlukları devlet yönetiminden, kendi yaşantımızın her anına indirgeyebilir ve görebiliriz. Görünen o ki; Söz, dürüstlük, doğruluk gibi erdemlerimiz kaybolmakta, yaşamımız yozlaşmaktadır adeta. Bu ortamın iyi yönetilememekle de bağlantılı olduğunu kimseler yadsıyamaz sanırım.

Konuya girmeme neden olan, Peyami Safa’nın deyişini dile getirip, kaybolan değerlerin önemini vurgulayalım isterseniz. Bir gerçek var ki, o da üstadın değişinde açıkça görülmektedir: “İYİ, DOĞRU, DÜRÜST OLANLAR KAYBETMEZ, ONLAR KAYBEDİLİRLER…”

Kalkınma, gelişme ve uygarlaşma yolumuzun en önemli faktörü, fırsatçılık, sahtecilik, vurgunculuk eylemlerinden sıyrılmamızdır. Bu da iyi bir eğitim ve yönetimle olasıdır.

Yeniden buluşalım…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.