Türk Müziğinin En Büyük İsmi “Müzeyyen Senar”

Nejat TAŞKIN
Ölüm haberini televizyonlarda duyduğumda 40 yıl önceki Bilecik ilinin Söğüt kasabasında görev yaptığım zamanlarda merhumenin ziyareti ile ilgili bir hatıra gözlerimin önüne geldi. Oğlu Ömer Işıl, benim bulunduğum ve görev yaptığım yerde yedek subaylık görevini yapmaktaydı. Ömer Işıl’ı ziyaret için gelmiş ve komutan Mehmet Ayhan’a uğramışlardı. Beni de yanlarına çağırmışlardı, zira Ömer Işıl da annesi Müzeyyen Senar Işıl’ı getirmişti.
Arada Cumhuriyet Bayramı vardı. Konuşulan Ömer Işıl’ı bayramda yapılacak balo için bırakmak istemiyordu. Beni de komutan yeni tanıyordu. Devreye girdim komutanım ben bakarım dedim. Komutan yüzüme bak-tı, o gece başaralı olup olmayacağım için tereddütteydi. Ben olumlu ve güzel cevap verince hem Ömer Işıl hem de Müzeyyen Senar Işıl memnun olup elimi sıkarak hatta bana sarılarak ayrıldılar aradan yıllar geçti. Onun Bodrum’da hasta yattığını ve oğlu Ömer’le birlik olduğunu öğrenince hemen bir mektup yazdım ve zarfın üzerine şu notu koydum: “Sayın Postacı; Bayan Müzeyyen Senar Işıl’ı Bodrum’da hasta, sen evini bili-yorsun, bu mektubu götür Ömer Işıl’a ver.”
Aradan geçen 15 gün sonra bana bir telefon geldi Ömer Işıl’dan: “Sevgili ağabeyim Nejat, memnun ve mutlu oldum. Annem iyileşir iyileşmez İstanbul’a gelerek seni ziyaret edeceğim.”
Maalesef o ses bitti. 96 yaşında hayata veda etti. Ben duygularımı bu özel satırlarımda onu rahmet ve saygıyla anmak istedim. 10 Şubat 2015 tarihinde İstanbul’da Bebek Camisi’nde kılınan öğle namazından sonra toprağa verilen bu dev sanatçıya Allah’tan binlerce rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı temennilerimi iletirken Sözcü Gazetesinde yazar Yüksel Sünger’in yazısından aldığım paragrafı yayınlıyorum:
ATATÜR’ÜN SEVDİĞİ SESTEN SESSİZ VEDA
Yıllarca Zeki Müren’in Müzeyyen Senar’ı taklit ettiği söylendi. Senar bunu en iyi bilenlerden birisiydi. Ünlü sanatçı, Sanat Güneşi’-ne verdiği nasihati her zaman sanat dünyasındaki taklitçilere hatırlattı, durdu: “1948’de Zeki Bey’le Çelik Palas’ta karşılaştık. Bana bir şarkı söyledi. Sesi bana benziyordu. Biraz sesine titreşim ver dedim, benim nasihatimi dinledi, sesi şahsiyet kazandı. Eğer öteki türlü olsaydı, benim taklidim olarak kalacaktı, Zeki Müren’e yazık olacaktı.”
Müzeyyen Senar 1935 yılında Ali Senar’la evlendi. 1936’da büyük oğlu Ergun doğdu. Ali Bey, aşırı kıskanç olduğu için boşandılar. 1941’de Ercüment Işıl’la ikinci evliliğini yaptı Bu evlilikten küçük oğlu Ömer ve kızı Feraye dünyaya geldi.
Ancak 1950 yılında bu evliliği de sona erdi. İki yıl sonra Suudi Arabistan’ın Ankara Büyük Elçisi Tevfik Hamza Bey’le dünya evine girdi ama bu evliliği de üç yıl sürdü. Müzeyyen Senar’ın sayısız plağı ve kaseti oldu.