Uğur Elhan ve Kilisli Olmak

Hasan ŞAHMARANOĞLU                                                                     

Uğur ELHÂN Kilis’in yetiştirdiği son çağ şairlerinden, en iyilerinden biridir. Serbest yazar, aruzla gazelleri vardır. Şiirlerinin temeli genel Türk Edebiyatıdır. Zaten Türk Edebiyatını bilmeyen Türk Şiirini de bilmez.   

Ben Aruzla yazdığı gazelleri zevkle okurum. Uğur’un şiirlerini okudukça şairim diye gezenlere gülerek bakıyorum. Onlar güya şair geçinirler ama şiir nedir bilmezler. Şiir bir cevherdir. Onların şiiri ise taş kömürüdür. Uğur ELHAN’ın dördüncü kitabı yayınlandı. “KİLİSLİ OLMAK” Ankara Kilis Kültür Derneği tarafından yayınladı. Nasıl yayınladılar hayret ettim, demek ki kıymet biliyorlarmış, sağ olsunlar. Uğur Hoca’yı kimseye muhtaç etmediler. Bu konuyu bilen bilir, bazı şairler, şiir kitaplarını ondan-bundan buldukları para ile yayınlarlar, sonra da şairim diye öğünürler.

Neyse altının kıymetini sarraflar bilir. Kompleks içinde olanlar ise hasedinden çatlarlar. Hocanın şiirleri dışında yayınladığı denemeler Kilis Kültür Tarihi için çok önemli konulardır. Bu denemelerden biri beni ilgilendirir. Ama kendisinin haberi yok. Kendisinin de benim de çok iyi arkadaşımız merhum Avni KEÇİK Hoca, Kilis’in yetiştirdiği büyük hiciv ustalarından biridir, onu tanıyanlar bunu çok iyi bilirler. “KIRIŞNAME” adlı hicivlerini ve taşlamalarını topladığı bir eseri var. Ben dâhil onun taşını yemeyen yoktur. Ben de ara sıra onunla şakalaşır, bazı TIRRO’lar yayardım. Merhum emekli olduktan sonra, alın terinin birikimiyle bir ev aldı ama para yetişmedi dershanelerde çalışmaya başladı. Ben de muziplik olsun diye oğlu Murat paraları yemiş, dershanenin verdiği para takside yetmiyor, diyerek merhumun Adana’da Yağ Camii önünde siyah bir gözlük takarak gelenden geçenden avcunu açarak Allah için diyerek dilendiğini yazdım.

Bu TIRRO’ya herkes inanmış, benim haberim yok. Bir gün otogarda otururken çıkageldi yanıma oturdu, ellerini havaya kaldırarak Allah için, Allah için demeye başladı. Ben şaşırdım. Merhum güzel Türkçesi ile “Yavaş Hasan ben sana yapacağımı bilirim” dedi. Bir gün duydum ki Uğur Hoca’nın “iki konuda iki çirtik hanek” Şahmaran olayı olmuş. Onun da TIRRO’su tutmuş, gülmeden öldük.

Uğur Hoca’yı bu eserinden dolayı tebrik eder, Aruzlu bir Divan bekleriz.