Üretmeden Tüketme Rahatlığı (Tüketim Sevdası)
Metin MERCİMEK
“ÜLKELER YETERİ MİKTARDA GELİŞMEMİŞ VE ZENGİNLEŞMEMİŞ OLSA DA, YENİLİKLERİ TÜKETMEKTEN GERİ KALMAMAKTADIR. YANİ DÜNYA DURDUKÇA UYGARLAŞMA ANLAYIŞI, GELİŞKİN ÜLKELERİN KULLANDIĞI HER TÜRLÜ ARAÇ VE GEREÇLERİ ELDE ETMEK VE KULLANMAK İSTEMEKTEDİR.”
Dünyaya yön verenler, iletişim ve bilişim aygıtlarınca kendi zengin ülkeleri insanlarına olduğu gibi, yeryüzünün az gelişmiş, orta gelişmiş ülkeleri, özellikle yoksullukla boğuşan toplumlara tüketim sevdasını tam hızıyla uygulamaktadır.
Bu günün dünyasına bir göz attığımız zaman, bir mal bolluğu cenneti olduğunu görmekteyiz. Öylesine mal bolluğu ve çeşitlilik var ki, piyasaya çıkan bir mal aynı yıl içinde demode olabilmektedir. Tabi ki bu malların sürekliliği olanlar da vardır. Marka dediğimiz nitelemeler yeni hayatın ve tüketim aşkının bir kavramı olarak ortaya çıkmaktadır.
Dünyayı yöneten akıl, herhalde insanoğlunun bu zafiyetini yıllardır bilmektedir. Teknolojinin böylesine alabildiğince ve adeta kontrol edilemez biçimde artan marifetleri, insanların yaşadığı güne ve yarınına göz dikmelerine yol açmaktadır. Öyle bir şey ki, yeni hayatta, yeni insan artık dünle meşgul değildir. Bu sistemi sergileyenler, topluma dünü değil, yaşadıkları anın ve ertesinin celbedici çeşitli imalatını sunmaktalar. Ne gariptir ki, toplumun büyük bir bölümü geçmişle bilgi ve bilinç edinmemektedir. Yani hayat, gün ve yarın olarak devam etmekte.
Artık yeryüzünde insanlar gitgide geçmişten habersiz, tarih bilincinden yoksun hale gelmiş. Şöyle bir geçmişimize baktığımız zaman, 1. Dünya Savaşı’nı, 2. Dünya Savaşı’nı veya yakın bir zamanda kutlamış olduğumuz 7 Aralık Kilis’in Kurtuluşu hakkında kaç kişi bilgi sahibidir? Eski değerlerimiz ele alınmadığı sürece, gün gün unutulmakta ve de ilgi görmemektedir.
Ülkemize gelince, yüksek taklit ve uyum yeteneğine sahip insanlarımız, bu tüketim kervanına müthiş bir dinamizm ve hırsla katılmışlardır. Ayrıca toplumumuzda eski insan ilişkileri, akrabalık gelişkinlikleri gevşediği gibi gelenekçi muhafazakâr insanlarımızda aynı akıbete doğru yol almaktadır.
İnsanlarımızın küçüğü, büyüyü ellerinde iPAD, NOKIA, SAMSUNG, İNTERNET, TURKCELL, LEVIS, ERICSSON gibi tablet ve cihazlarla kulaklarında müzik, başları önlerinde, ne konuşmakta ve ne de yazmaktalar, doğru AVM’lere koşmaktalar. Bunlar üretmeden tüketmemin rahatlığına yelken açmakta. Daha doğrusu belleklerini doğrudan doğruya çöpe atmaktalar.
Unutmamamız gerekir ki, tüketim sevdası, biz insanların gözünü döndürür ve doyurur. Ama zihinlerimizi tembelleştirmek suretiyle boşaltma yoluna gideceğini düşünüyorum.
Hoşça kalın.