Dolar 34,7784
Euro 36,7823
Altın 2.946,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 15°C
Parçalı Bulutlu
Kilis
15°C
Parçalı Bulutlu
Paz 16°C
Pts 18°C
Sal 16°C
Çar 18°C

Validebağ’ın Bilinmeyen Yönü “Veremle Savaş”

Validebağ’ın Bilinmeyen Yönü “Veremle Savaş”
A+
A-
10.10.2015
540
ABONE OL

Metin MERCİMEK
“BİR DÖNEMDE ÜLKEMİZ YAŞADIĞI SAVAŞ SONUCUNDA HAYLİ FAKİRLEŞMİŞ VE BUNA BAĞLI OLARAK BULAŞICI HASTALIKLAR, BİLHASA VEREM ARTMIŞTIR.”
Verem Türkiye’de ve dünyada bir döneme damgasını vurmuş, tedavisi için uzun araştırmalar yapılmış ve çok mücadele edilmiş önemli, sosyal bir hastalıktır. Verem, halk tarafından “İNCE HASTALIK” olarak adlandırılmış, hatta bu hastalık birçok filmlere konu bile olmuştur.
Veremle mücadele için 1923 yılında verem savaş dispanserleri ve 1924 yılında ise hastaların tedavilerini sağlamak ve toplum sağlığını oluşturmak için sanatoryumlar açılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet dönemiyle birlikte eğitim ve sağlık alanlarında yeni yapılanma başlamış, ülke yaşadığı ağır savaş sonucu fakirleşmiş ve buna bağlı olarak bulaşıcı hastalıklar, özellikle de verem artmıştır. Türkiye’de ilk sanatoryum, 1924 yılında açılmıştır. İstanbul Validebağ Sarayı (Adile Sultan Kasrı) ve arazisinin prevantoryum olarak kullanılmasını zamanın maarif vekili Mustafa Necati Bey, TBMM bütçe görüşmelerinde önermiş ve bunun üzerine Adile Sultan Kasrı ile Abdülaziz Av Köşkü 29 Mayıs 1927’de ilkokul öğrencileri için çocuk prevantoryumuna dönüştürülerek faaliyete geçmiştir. Burada çocuklar hem tedavi edilmiş, hem de tedavi görüp iyileşen öğretmenlerin kadroya alınmasıyla çocukların spor, bahçe işleri, el sanatları alanlarında eğitim almaları sağlanmıştır. Çocukların solaryum tedavileri ise, bu gün açık hava düğün alanı haline getirilen yerdeki havuz ve kum bahçesinde yapılmıştır.
Çocuklar ve yetişkinler için iyi havalarda dışarıda, kötü havalarda içeride sinema gösterileri yapılmış, piyesler oynatılmış ve hastaların morallerinin yüksek tutulması sağlanmıştır. Burada başarı, desteğin artmasına yol açarak 1950 yılında 200 yataklı sanatoryum binası ilavesini oluşturmuş ve böylece bir sanatoryum kompleksi meydana çıkmıştır. Hatta almış olduğum bilgilere göre, burada 49 inek, 500 civarı tavuktan elde edilen ürünlerle hastaların süt ürünleri ihtiyacının tamamı, et ihtiyacının da bir kısmı karşılanmıştır.
Validebağ Korusuyla ilgili olarak almış olduğum bir başka bilgi ise şöyle olmuştur. Sanatoryum zamanında Validebağ Korusu’nun etrafında oturan aileler çocuklarının hastalık kapacağı korkusuyla koruya girmelerini yasaklamışlardır. Fakat bu görüşü, 1975 yılında çekimleri başlayan HABABAM SINIFI film serisi ortaya çıkınca değiştirmiş ve çevre halkı koruyu; gezmek, spor yapmak, çocuklarına doğayı tanıtmak, hatta küçük çaplı piknik yapmak için kullanmaya başlamıştır.
Daha sonraları 2004 yılında Sağlık Meslek Lisesi MEB’na, Validebağ Öğretmenler Hastanesi Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir. 2009 yılında Polis Hastanesi, Üsküdar Devlet Hastanesi ile birleştirilmiştir. 2015 yılından itibaren de 50. yıl ek hizmet binası Haydarpaşa Numune Hastanesi ek hizmet binası olarak kullanılmaya başlamıştır.
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.