Dolar 34,3474
Euro 37,3984
Altın 3.020,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 20°C
Açık
Kilis
20°C
Açık
Sal 19°C
Çar 20°C
Per 20°C
Cum 21°C

Yargı Kavramı

Yargı Kavramı
A+
A-
02.10.2014
662
ABONE OL

“ALLAH’IN BİLE İNSANLAR HAKKINDA HÜKMÜNÜ, ÖMÜRLERİ SONA ERDİKTEN SONRA VERDİĞİNE İNANIRKEN… BİZ KİM OLUYORUZ DA İNSANLARI BİR KAÇ KEZ GÖRMEKLE, İKİ-ÜÇ YAZI OKUMAKLA, BİRKAÇ DEDİKODU DİNLEMEKLE… YARGILAMA HAKKINA SAHİP OLABİLİYORUZ.”
(Dale CARNEGIE)

Önce kendimizde aramaya cesaret edemediğimiz hataları, başkalarından bulmaya çalıştığımızı belirtmek istiyorum. Genellikle içimizde bulunan hataları saklar ama başkalarında çok daha kolay bulur ve onları yargılama yoluna gideriz. Bakınız bu konuda uzmanlar neler söylüyor, “BAŞKA BİR RUHUN YOLCULUĞUNU YARGILAMAK SANA DÜŞMEZ. SENİ İLGİLENDİREN; BİR BAŞKASININ NE OLDUĞU VEYA OLMAYI BAŞARAMADIĞI DEĞİL, SENİN KİM OLDUĞUNU ANLAMANDIR.” Uzmanlar yargılamayı ne güzel dile getirmiş.

Hepimiz, her an, herkes hakkında çeşitli yargılarda bulunuyoruz. Karşılaştığımız her olayı, her insanı kendi zihnimizde bir değerlendirmeye tabi tutuyor, sonra da iyi, kötü, doğru, yanlış diye yargıya varıyoruz. Bu yargılarımız öyle ani, öyle incelemesiz, hatta öylesine düşüncesizce karar veririz ki, ne olayla karşılaşırız ve ne de insanları tanırız. Yalnızca duymuşuzdur. Ama yaptığımız yargı, verdiğimiz karar sanki incelemiş gibi kesin gözle bakarız. Çünkü oluşmuş sabit fikirlerimiz, önyargılarımız vardır.
Oysa her olayın bir oluşum şekli, onu oluşturan nedenler, sonuca giderken karşılaşılan olaylar gibi sayısız etkiler vardır. Her insan ayrı bir dünyadır, her olay ise her insanda aynı sonucu vermez. Her insanın bir görünen yanı vardır, bir de görünmeyen yanı, yani iç dünyası. Bu durumda bir insanın yüzüne bakıp, dışarıdan izleyip veya tutum ve davranışlarına kendi kararımızı oluşturduğumuz zaman, kararı fiziksel oluşumlara ve onların bize yansıyışına göre vermiş oluruz.
İnsanları yargılama konusunda biraz da uzmanlara kulak verelim:

“ELDEN GELDİĞİNCE KİMSEYİ YARGILAMA YOLUNA GİTMEYELİM. HATTA KENDİMİZİ BİLE YARGILAMADAN VAZGEÇELİM. KARŞI TARAFTAN ELEŞTİRİLER GELİYORSA HİÇ BİR ZAMAN ÜZÜLMEYİN. O ELEŞTİRİLER DEĞİŞİM İÇİN BİR FIRSATTIR. ONU YAKALAYIN VE BİR DAHA TEKRARLAMAYIN. UNUTMAYALIM Kİ, İNSANLAR HATA YAPMADAN TECRÜBE SAHİBİ OLAMAZLAR, ÖNEMLİ OLAN HER ŞEYDEN BİR DERS ÇIKARMAKTIR.”
İşte, oluşturduğumuz her önyargı veya kendimize göre inceleyerek, değerlendirerek, sınıflandırarak verdiğimiz her yargı ile hiç bir insanın veya olayın gerçeğine ulaşamayız. Her yaptığımız yargı yüzeysel yargılar ise, en büyük zararı biz görürüz. Yani VEBAL üstleniriz. Daha doğrusu yargılarımızdaki eksiklik ve hatanın günahı altına gireriz. Tıpkı önsöz de ki Dale Carnegie’nin “ALLAH’IN BİLE İNSANLAR HAKKINDA HÜKMÜNÜ, ÖMÜRLERİ SONA ERDİKTEN SONRA VERDİĞİNE İNANIRKEN… BİZ KİM OLUYORUZ DA İNSANLARI BİR KAÇ KEZ GÖRMEKLE İKİ-ÜÇ YAZI OKUMAKLA, BİRKAÇ DEDİKODU DİNLEMEKLE YARGILAMA HAKKINA SAHİP OLABİLİYORUZ” dediği gibi…
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.