Yaşasın Ulusal Egemenlik

M. Yahya EFE

Sevgili okurlarım, toplum ve insanlar için en kutsal değerlerden iki tanesi; bağımsızlık ve özgürlüktür. Bağımsız olmayan bir ülkenin insanları özgür olamadıkları gibi, özgür olmayan insanlar da bağımsız bir ülkeye sahip olamazlar.

Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ise ulusal egemenliktir. Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yok olur.

Bugün halkıyla, ordusuyla, bütünleşen ülkemizin, Mustafa Kemal’in önderliğindeki Büyük Millet Meclisi’nde, bağımsızlık ve özgürlüğünü ilan ettiği, milli iradenin kurulduğu günün 97. yıldönümünü kutluyoruz.

Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik ise; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır.

23 Nisan 1920, ilk Büyük Millet Meclisimizin toplandığı gündür. 23 Nisan, ulusun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür.

Dünyada kutlanan ilk çocuk bayramı olan 23 Nisan, bir umudun başladığı ve bir ulusun haykırış günüdür.

Cumhuriyetimizin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere en güzel armağanı, Türk halkının yönetme yetkisini, eline aldığı gündür.

23 Nisan, babadan oğla geçen, padişahlık sistemini bırakıp halkın kendi kendini yönettiği, demokratik ve milli egemenliğe dayalı bir sisteme geçişin başlangıcıdır.

“Bugünün küçükleri yarının büyükleridir” diyen, Atatürk; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.”diyerek, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlatmıştı.

Her yıl 23 Nisan’da yönetim birimleri seçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yenilenir.

Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine, son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız dünya çocuklarını kabul etti. Belediyelerimiz günlerdir kutlama yapıyorlar.

Atatürk Türkiye’sinde bir araya gelecek olan dünya çocukları, bütün hünerlerini göstererek, minik yüreklerinde ki 23 Nisan coşkusunu paylaşıyorlar.

Bu barış elçileri, Türkiye’de edindikleri sevgi dolu arkadaşlık ve kardeşlik duygularıyla, geleceğin sorumluluğunu bilinçli bir şekilde üstlenerek, geride kalan düşmanlıklarla uğraşmayacaklardır. Türkiye’de edindikleri sevgi ve kardeşlik dolu bu yüce duyguları, kendi ülkelerine götürecekler, oradan da geleceğin dünyasına taşıyarak, dünya barışına katkıda bulunacaklardır.

Sevgiyi, kardeşliği ve barışı sonsuza kadar yaşatmak ve gelecek nesillere barış içinde bir dünya bırakmak için, Türkiye’de bir araya gelen çocukların tek isteği; Geleceğin dünyasında, düşmanlıklar ve savaşlar olmasın, insanlar ölmesin, çocuklar ağlamasın.

TBMM’nin açılışının 97. yılını coşkuyla kutladığımız bu günde, varlıklarıyla hayatımıza neşe katan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.