Yeni Adli Yılda Hukuk ve Kilis Barosu

Sabahattin YARAR
Yeni “ADLİ YIL” yapılan geniş kutlama törenleri ile başladı. Törenler daha etkin ve gerektiği şekilde Türkiye Barolar Birliği önderliğinde yapılarak, Hukuk’un üstünlüğü, tarafsızlığı, saygınlığı konularında sorunlar dile getirildi. En önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük ATATÜRK’ün ilke ve direktiflerinin önemi öne çıkarılarak, hukuk sistemimizin sağlam temellere dayandırılması çabalarının devam edeceğinin dillendirilmesi idi.
Bir hukukçu olmadığımız gerçeği, bu konulardaki gelişmelerden habersiz olmamızı gerektirmez sanırım. Haksızlığa uğrayan, sokaktaki adam bile gerektiğinde hukuk dersi verebilir (!) insanlara. Çünkü hukuksuzluk, haksızlık ile bir arada bulunan bir işlevin sonucunu doğurmaktadır. Görülen, duyulan, uygulanan yöntemler, tek güvencemiz olan Yasaların, hukuk kuralları içinde uygulanıp, uygulanmaması aşamasında kendini ortaya koymaktadır.
Ben uzun yıllar, Hukuk sisteminin en büyük güvence ve itibar edilecek bir sistem olduğuna inanıyordum. Hatta daha ileri giderek, haksızlık ve kanunsuzluklarda, Hukuk’un uygulayıcılarını, TANRI’nın yeryüzünde adalet dağıtan kutsal kolları olarak tanımlıyordum. Saygın ve güvenilir yargıçların, Hukuk sistemimize de büyük bir saygınlık ve güven kazandırdıklarını rahatlıkla dile getirebiliyordum. Ettikleri yemine bağlı, dürüstlük ve doğrulukta mesleklerinin yüceliğine varmış, haksızlıkların, kanunsuzlukların önünde aşılması güç bir set olarak görüyordum onları…
Bugün, birçok insanımızın da benim gibi; (anketlerde görülüyor) artık hukuk sistemimize olan güvenlerinin azaldığını görüyoruz. Aydınlarımıza, ordumuza, gazetelere, iş adamlarımıza kurulan hukuk kumpasları, haksız tutuklama ve cezalandırmalar inancımızı büyük ölçüde zedelemiştir. Yapılan soygun ve rüşvet olaylarının, ihale yolsuzluklarının, Fener davalarının göz göre göre hukuk aracılığı ile temize çıkarılması, Savcı ve Yargıçların kıyıma uğratılması, hukuk saygınlığına darbeler vurmuştur. Öyle ki, bir dönemin el üstünde tutulan savcı ve yargıçları bugün suçlu, sürgün ve kaçak duruma gelmişlerdir. Genel uygulamalarda yanlı tutum ve uygulamalar, en güvenilir KURUM özelliğini alıp götürmüştür hukuk sistemimizin…
Ele geçirilmiş bir hukuktan adil kararlar beklemek, ona inanmak ve güvenmek olanaksızdır. İnşallah düzelir temennisi ile bekleyelim. Yeri geldiğinde Hukuk herkese gereklidir. Unutulmamalı ki, insan kazdığı kuyuya kendi düşebilir…
Kilis, İl olması ve yeterli avukat sayısına ulaşılması ile Gaziantep’ten bağımsız bir Baroya kavuşmuş bulunmaktadır. Bağımsızlık, özgürlük her düzeyde önemli olduğu gibi, kurumlarda da kendini hissettiren vazgeçilmez bir olgudur. Kurulduğu ilk günden beri, sosyal medyada ve gazetem KENT’in haberlerinde, Baromuzun çalışma ve etkinliklerini izliyorum. Adli yıl açılışında da Anıtkabir ve kutlama törenlerine katılımın sağlandığını gördüm.
Baromuzun Sayın Başkanı H. Muammer Fazlıağaoğlu’nun bu görevi hakkıyla yaptığı inancımı, gördüğüm ve okuduğum olaylardan etkilenerek dile getiriyorum. Kutsal bir meslek olan, savunma hakkının kullanılmasının vazgeçilmez öğeleri Avukatlarımızın da bu çalışmalara katkılarının olduğu inancındayım. Onlar sadece savunma adamı değil, hukuk sistemimizin de koruyucu ve savunucularıdırlar.
Baromuzun başarılı çalışmalarının devamını diliyorum…
Yeniden buluşalım…