Yenilenme Düşüncesi
Metin MERCİMEK
“HER GÜN BİR YERDEN GÖÇMEK NE İYİ…
HER GÜN BİR YERE KONMAK NE GÜZEL.
BULANMADAN, DONMADAN AKMAK NE HOŞ…
DÜNLE BERABER GİTTİ, CANCAĞAZIM, NE KADAR SÖZ VARSA DÜNE AİT.
ŞİMDİ YENİ SÖZLER SÖYLEMEK LAZIM.”
(Büyük Düşünür Hazreti MEVLANA)
Yenilenme, hep devamlılık isteyen bir eylemdir. Kişi yerinde saydıkça daha da derinlere batar ve yaşamı monoton bir şekilde geçer. Çünkü yenilenmede ilerleme, akma ve hareket her zaman kendini gösterir. Bu akma ve hareket devam ettiği sürece kendimizi daha zinde hisseder ve daha iyi düşünme ortamı buluruz. Bu eylemde hiç bir surette durağanlık, tembellik, hareketsizlik yoktur. Böyle bir olumsuzluk düşüncesi konusunda bakınız edebiyatımızın güçlü isimlerinden Cenap Şahabettin,” YERİNDE SAYANLAR, YÜRÜYENLERDEN DAHA FAZLA AYAK PATIRTISI ÇIKARIRLAR.” diye ne güzel yorum yapmış.
Yeni sözcüğünün, daha öncekinden farklılık göstermesi, yenilenmenin de yeninin peşinden koşması olarak tanımlayabiliriz.
İnsanoğlunun yaşamına yakından bir göz attığımız zaman, onun sürekli bir yürüyüş halinde olduğunu görürüz. Bu konuda birçok ilim adamları, her yürüyüşün bir yenilik olduğunu, bununla birlikte ruhlarında vücutta yenilendiğini ve vücudumuzda ölen hücrelerin yerini hemen bir yenisi aldığını ortaya koymuşlardır. Ayrıca ruhun bir yerde uzunca durmaktan hoşlanmadığını, başka bir mekân arayışına girdiklerini, böylece ölümsüz olan ruh faniyle yetinmeyip bakiye doğru sürekli aktığını da dile getirmişlerdir.
Bir de yenilenmede bizlerin ve zamanın değişimi vardır. Değişim şayet insanın yaradılış gayesinde hizmet edecek şekilde insanın kontrolünde olursa, o zaman bir anlam ifade eder. Yoksa bu konuda başka bir ilim adamımızın belirttiği gibi,”DEĞİŞİMDEN KAÇIŞ, DÜNYAYA GÖZLERİNİ YUMMAK GİBİ BİR ŞEYDİR” diye anlamsız olduğu ortaya konulur.
Peki, “İNSAN KENDİNİ NASIL YENİLER?” sorusu, yıllarca insanları ayrı ayrı düşüncelere sevk etmiş ve bu konuda birçok görüşler ortaya konulmuştur. Hemen belirtmemiz gerekir ki, insan kendini bilgiyle yeniler. Çünkü yenilenmenin merkezinde ilim, sanat, teknoloji ve düşünme vardır. Kendini bilgilendiren insan, mutlaka yenilenme yolunda da yeni bir şeyler ortaya koymuştur. Buna şöyle bir örnek vermek istiyorum. Hepimizin yakından tanıdığı ve Kilis’in mutasavvıf insanı Mehmet Vakıf Tazebay (ŞEYH EFENDİ), ilmi araştırmaları neticesinde, yalan yanlış süregelen dini bilgileri ARINDIRMA METODU ile yeniden düzeltmiş ve bunları yenilendirmiştir.
Unutmamamız gereken bir husus da, yeniliğin her zaman fedakârlık istemesidir. Çünkü atalarımız, “BİR ŞEYİNİ FEDA ETMEYEN BİR ŞEY OLAMAZ” diye boşuna söylememişler.
Bu itibarla yenilenme ile hayatımızın gerçek anlamda geliştiğini, hatta ruhumuzun bile yenilendiğini görmekteyiz. Aynı zamanda yenilenmeyi devam ettirdiğimiz takdirde, hem kendimize, hem de çevremize daha çok faydalı oluruz.
Hoşça kalın.