Yıl Olmuş 2015…

Hamit ÖZORMAN
21. yüzyıl doludizgin geçiyor gözlerimizin önünde. Zaman can çekişiyor avuçlarımızda. Geçen her bir an yüreğimize bir sevda daha gömüyoruz. Oysa ne güzeldir sevmek, sevdiğini söyleyebilmek… Ya ona doyasıya sarılmak, kötü bir şey mi?
Kollarımızda dikenler mi besliyoruz? Nedir bu utangaçlık hali? Yoksa yüreklerimiz mi yasaklı? Ellerimizde kelepçeler mi var?
Bir düşün kaç kere seni seviyorum dedin annene? Kaç kere koşarak atladın babanın boynuna? Ve kaç kere kokusunu ciğerlerine nüfus ettirip; “Babam!” diyebildin?
Eşine kaç kere çiçek aldın? Kaç kere okşadın çocuğunun saçını? Hangi ara unuttuk biz sevgimizi göstermeyi? Hangi ara bu kadar yobaz olduk?
Şimdi kalk ayağa sevdiklerin yanındaysa sarıl onlara ve hiç bırakma. Eve giderken gir çiçekçiye, bir gül al eşine, hayat arkadaşına. Ve dilinde belirsin sevgi sözleri. Al eline telefonu uzakta olan sevdiklerini ara, de ki: “Şu an yanımda olsan atlardım boynuna. Seni çok seviyorum unutma!” Arayamıyorsan mesaj at mesela, “Seni seviyorum unutma, olur mu?” de. Bir daha ne o unutur sevildiğini, ne senin dilinden düşer sevmek kelimesi…
Demem o ki; ölümlü dünya, henüz tenleri sıcakken sevdiklerinizin onlara sarılmaya, sevginizi göstermeye bakın. Aksi takdirde o ten soğuyunca ve can bedenden ayrılınca ne tadı kalıyor sevmelerin ne anlamı oluyor ağlamaların…
***
Günün Sözü: “Sevdiklerimizi tekmelemeye anne karnında başlarız.” Ece AYHAN