Dolar 35,4937
Euro 36,2922
Altın 3.041,69
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 16°C
Az Bulutlu
Kilis
16°C
Az Bulutlu
Sal 16°C
Çar 14°C
Per 14°C
Cum 14°C

Yıllar Evvel O’nu Böyle Yazmıştım

Yıllar Evvel O’nu Böyle Yazmıştım
A+
A-
24.10.2015
526
ABONE OL

Nejat TAŞKIN

 

İlişik yazı, yıllar evvel Kent Gazetesinde yayınlanan bir yazıdır. Onun eğitime gönül veren duyguları daima benim ilgimi çeker. Başkan YAŞAR Aktürk’le her gün aynı heyecanı 32 yıldan beri yaşamak güzel bir olay. Onun için yıllar evvelki bu yazıyı tekrar sizlere sunuyorum:

Sayın Yaşar AKTÜRK; Şehit Sakıp İlkokulu…

Kent Gazetesinde okuduğum haberle öğlesine duygulandım ki, bu duygularımı sayfalara yansıtmadan edemezdim. Sayın Yaşar Aktürk, yanında Sayın Kilis Valisi bulunduğu bir anda okuduğu, bugün restore edilmekte olan Şehit Sakıp İlkokulu’nu ziyaret etmek ihtiyacını duyuyor ve bu güzel özlemle tamir ve inşa edilmekte olan bu okula gerekli yardımları yaparak yıllar öncenin çocukluk hayalleri içine dalıyor. Çünkü o hayal denizinde çocukluk anılarını yaşıyor ve kendisine sorulduğunda; “Haylaz bir öğrenciydim” cevabını veriyor.

Evet, yıllar öncenin çocukluk hayalleri, beni de kendine çekti. Çünkü ben de okulun 1942-1943 ders yılı mezunlarından olduğum için Şehit Sakıp İlkokulu denince gözlerim yaşardı ve ister istemez o yıllara döndüm. O yıllar içinde rahmetli Kemal Erdem ve rahmetli Sait Ergürlü öğretmenlerim olduğu halde okulu birincilikle bitirmenin heyecanını yaşıyorum. Çünkü bugün hayatta olan ve son sınıfı onun elinden aldığım diplomayla pek iyinin üstünde yıldızla bitirdiğim zaman, sayın öğretmenim Nimet Erdem, “İnşallah ilerde bir büyük adam olacak, Kilis’e memleketine çok faydalar sağlayacaksın” demişti. O gün diplomamı alırken sevgili öğretmenimin bu coşkulu sesi hâlâ kulaklarımda çın çın çınlamakta, ben hayatımın mücadele dolu safları içinde daha ileriye gidememiş 6 çocuklu bir ailenin emekli öğretmen maaşı ile ancak ve ancak lise tahsili seviyesinde erkek sanat enstitüsünü bitirerek, kendimi ordu saflarına atarak kurtarabilmiştim.

İşte bugün hayırsever işadamlarımızın bu örnek davranışları ile Kilis’te okumaya hevesli gençlere kucak açmaları ve yurtta kalmalarını sağlamaları konusunda benim gösterdiğim gayretin içinde bu yıllar öncenin ezikliği yatar. Bu ezikliği ancak bu değerli işadamlarımızın gayretleri yanında bulundukça gideriyor ve mutlu oluyorum. Sayın Kilis Valisi Güner Özmen’in önce Kemaliye İlkokulu’ndaki gayretleri ve sonra Şehit Sakıp İlkokulu’nu ele almaları çok büyük bir hatıralara yönelik özellik teşkil etmektedir. Kendilerini her zaman olduğu gibi bugün de yürekten kutlamaktayım. Sayın Aktürk Şehit Sakıp İlkokulu’nu dolaşırken benim de anılarım tazelendi, demiştim. Çünkü ben bu okulun 271 numaralı örgencisiydim. Her sabah ilk işim okula gelir ve o iki tarafı merdivenli divan gibi yere çıkar, tüm örgencilerin sabah merasimi için toplandığı yerde önce günaydın, der ve sonra da “TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM” ifadeleriyle devam eden o güzel sözleri tüm örgencilerle birlikte tekrarlamayı sağlardım. O çocukluk hayalleri içinde ATATÜRK bizim için ifadelerin ve Türklüğün en büyük sembole sayılırdı. Öğretmenlerimiz her dersin başında Atatürk’ü saygı ile anar ve onun eserlerini öğretmek için yarışırlardı. 1938 yılının 10 Kasım günü Atatürk öldüğünde Şehit Sakıp İlkokulu’nun birinci sınıf örgencisiydim. Sabah 11.00 sıralarında rahmetli Kemal Erdem hocamız sınıfa girmiş, gözyaşlarını belli etmeden mendiliyle bu yaşları silip; “Sevgili örgencilerim, bugün Türk’ün büyük babası Atatürk’ü kaybettik. Sizlere ders anlatma gücünü bulamıyorum. Bugün serbestsiniz” diyebilmişti. Onun bu sözleriyle henüz 6 ve 7 yaşlarında olan biz öğrenciler sıralara kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başlamıştık. O günden sonra her ders başında konumuz daha çok Atatürk oldu. Biz Atatürk’le beraber yaşadık ve sonra işte böyle yaşlandığımızda Atatürk’e hakaret edenlerle karşılaştığımızda irkildik ve utandık.

Sayın Valim ve Sayın Yaşar Aktürk; Şehit Sakıp İlkokulu için gösterdiğiniz yenilik ve düzenleme çalışmaları hiçbir zaman unutulmayacaktır. Sizi o okulun bağrından çıkan binlerce öğrenci daima minnetle ve saygıyla anacaktır.

Ne mutlu sizlere demekle yetiniyor ve Şehit Sakıp bayrağını sevgi ve hasretle selamlıyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.