Zavallı Ayıcığı İnsan Ayıcıklar Öldürdü!
Nejat TAŞKIN
Televizyon kanallarından izlerken tüylerim diken diken oldu. Böyle bir görüntüyü izlemek için insanın canavar ruhlu olması gerekir. Serinlemek için bir dere kenarına sığınan ve orada kendine özgü bir şekilde banyosunu alan zavallı yavru ayıyı sopalarla döverek öldüren insanın insan olması bence mümkün değildir. Mutlaka canavardır ve canavardan öte bir ruh taşımaktadır.
Yavru ayı, suda çırpınırken ona indirilen her darbenin altında bir cehalet toplumunun ekili olduğunu gördüm. Kanım durdu ve bu kanın durdurulması için mutlaka gereken yapılmalıdır diye düşündüm.
Bu sopayı sallayan kim, bugüne kadar eğer hala yakalanıp da cezası verilmedi ise, bu adam acımasız daha birçok insanı suçlar işlemek için etrafımızda dolaşmaktadır.
Ayı, suda açtı…
O; vurdu…
Ayı, başını kayalara gizledi,
Yine vurdu…
Suya daldı ve yine acımasız darbesini vurarak ölümünü izledi.
Ne zevk duydun behey zavallı adam. Onun ölümü sana ne kazandırdı veya sen nasıl bir gurur duydun. Hiç üzülmedin mi? O gün yemeklerini boğazına takılmadan mı yedin? Yazıklar olsun sana. Sen insan olamazsın. Senin mutlaka damarlarında cani bir iletişim var. Kendini ilk fırsatta tedavi ettirmelisin.
Sana tedavi de fayda etmez. Aynı suların içinde kanunlar müsaade etse de bizde seni sonuna kadar sopalasak. O zaman rahatlayacak ve bir güzel nefes alacağız.
Yazıklar olsun sana!…
Ne yazık ki bu içinde yaşadığımız toplumun bir ferdisin ve belki de insanım diye dolaşıyorsun. Her iki ayaklı, insan olmuş olsaydı çok şeyler değişirdi. Seni hayvanlar âlemi de kabul etmez. Sen ancak çağı geçmiş zamanların insanısın ve ezilmeye dövülmeye mahkûmsun. Ama kanunlar ergeç seni bulacak yakana yapışacak o zavallı ayıyı katlettiğin yerde sana ders verilecek…
İnsan sevgisi hayvanla başlar. Eğer sen ufacık bir karıncayı bile incitmeden sevebiliyorsan insan sevgisi de senin için olumludur. Ama sen değil mi ki hayvanların en gözde ve en mazlum bir yaratığı olan ayıyı nedeni bilmeyen bir duygu içinde öldürebiliyorsan senin insanlığından şüphe etmemiz gerekir.
Mümkün olsa da bu yazıları okusan ve bir nebze olsun nedamet duysan. Hürriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun’un bu konudaki yazısını bilmem okudun mu? Belki de okur-yazarlığın bile yoktur. Ama bir okuyana söyle o yazıyı sana bulsunlar ve okusunlar… Bakınız sevgili Bekir Coşkun o yazısını nasıl bağlıyor:
İşte, Türkiye iki gündür linç edilen bir ayının hazin ölümünü izliyor. Büyükler dehşet içindeler, bakan çocuklar ağlıyorlar…
Ben o suda çaresiz, başı taşlarda ezilen ayıyı seviyorum.
Onu linç eden insanları değil…
Sopalarla kafasına vurula vurula öldürülen, her canlı gibi serinlemek için girdiği su sıçradığını sanıp şaşırıp canı yandıkça bağıran ayı ile bu eziyeti yapan insanla kıyaslana bilir mi?
ELBETTE AYIDAN YANAYIM…
Sizler kimden yanasınız bende ayıdan yanayım ve o cani ruhlu insanı nefretle kınıyorum…