Alçaklığın Tarihi Ancak Böyle Yazılır Alçaklar!…
Sabahattin Yarar
Bir ömür diyebileceğimiz süreç içerisinde, gerek ülkemizdeki, gerekse dünyadaki terör olaylarını onlarca kez yazmış, insanlık suçu olan bu eylemleri hep tenkit etmişizdir. Ama görülüyor ki, tenkit, kınama, uyarma çabaları hep boşa gidiyor. Gözü dönmüş, şeref ve haysiyet yoksunu, insan ve Allah sevgisi nedir bilmeyen alçaklar huylarından vazgeçmemektedirler.
İşin acı ve tutarsız bir yanı da, şu anda dünya üzerindeki savaş ve eylemlerin tümünün İslam ülkelerinde olması!… Ölen Müslüman, öldüren Müslüman… Kışkırtan, silah veren, yardım eden kim dersen eğer, o da Müslüman genellikle. Emperyalist dostların öneri ve teşvikleri ile tabi… Satın alınmışlar mı, çıkarcılar mı, amaçlarını gerçekleştirme peşinde olanlar mı diye sormaya da gerek yok aslında. Çünkü hepsi de onlar…
İstanbul’da meydana gelen patlamalar, adına mücadele dedikleri ihanet ve şerefsizlik, alçaklık ve namussuzluk girişimlerinin en acı bir örneğini oluşturmuştur. Suçsuz günahsız insanların, ana babaların, eş ve çocukların uğradıkları felaketin tarifini yapmak olanağı yoktur. Mertçe ve cesurca, karşı karşıya yapılan bir mücadelenin yerine, insanlığa sığmayacak eylemlerde bulunmak, ancak alçakların ve şerefsizlerin yapabileceği eylemlerdir.
Bu eylemler, sözde mücadelelerinin, en karanlık, en şerefsiz ve en onursuz göstergeleri olacaktır. Kalleşliği, bir eylem şekli olarak düşünenler zaten kendileri kalleşlerdir. Uğradıkları başarısızlıkların, kaybettikleri itibarlarının terör eylemleri ile kazanılmasına çaba göstermeleri bu yüzdendir.
İki ayrı bomba olayında kaybettiğimiz canlar içimizde onulmaz yaralar açtı yine. İnsanlarımızın rahat ve huzuru için görev yapan polisimizin uğradığı büyük kayıplar, suçu sadece orada bulunmak olan insanlarımız ölümü, bize acıların yanında, dayanma ve mücadele gücünü de vermektedir. Bu terörist eylemler sonuç alamayacaklardır. Alamayacakları, kent işgallerinin sona ermesi, dağların kendilerine dar edilmesi ile görülmektedir. Şimdiye kadar yazmaya çalıştıkları alçaklık tarihini bir gün önlerine koyup okumaları sağlanacaktır inşallah…
Hangi terör örgütü olursa olsun, bir ülkede pervasızca eylemlerde bulunabiliyorsa, o ülkenin durumunu da gözden geçirmek gerekir diye düşünüyorum. Hatalı yönetim şekilleri, belirsiz ve yanlış dış politikalar, ayrımcı ve milli olmayan söylemler, istihbarat noksanlıkları ile kişisel hatalar da, terör eylemlerinin yapılmasına yol açan nedenlerdir.
Kendi iç sorunlarımız, dış politikamızdaki birçok sorunlar varken, Suriye savaşına katılmamız da, bir tuzağa çekilmek gibidir diye düşünüyorum. Sınırlarımızı ve topraklarımızı korumak en önemli görevimizdir. Gereken dersin verilmesi de elzemdir. Ancak dış bir ülke sınırlarından çok ilerilere gitmek, burada taraf olmak, oynak ve güvenilmez örgütlere arka çıkmak doğru bir davranış değildir. Şu andaki görünümü ile Suriye çıkılması zor bir bataklıktır. Batmadan sınırlarımıza dönmemiz gereğine inanıyorum. Yarın, öbür gün buradaki örgütlerin (IŞİD gibi) intikam eylemleriyle karşı karşıya kalmamız da olasıdır…
İstanbul olaylarında kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet ve bağışlayıcılık diliyorum. Yüreği yangın yerine dönmüş ailelerine, tüm ülkemiz insanlarına başsağlığı, sabır ve dayanma gücü dileklerimi iletiyorum. Tanrım; ülkemizi ve insanlarını korusun inşallah…
Yeniden buluşalım…