Atakan Dama Röportajı
Ahmet KURAY
MKE Ankaragücü takımının yüksek potansiyelli genç oyunculardan 2004 Kilis doğumlu Atakan Dama ile bir röportaj gerçekleştirdik. Futbola Kilis Belediyespor takımının alt yapısında başlayan genç oyuncu, orta sahada hücuma yönelik her mevkide oynayabiliyor.
Hocaları tarafından İrfan Can Kahveci’ye benzetilen genç oyuncu; sol ayağını etkili kullanma, dripling ve yüksek pas kalitesi gibi özelliklere sahip.
5 yıl önce henüz 13 yaşındayken Kilis gibi küçük bir şehirde yaşayan Atakan,Adana’da katıldığı bir turnuvada kulüplerin dikkatini çekmeyi başararak akabinde Türk futbolunun köklü kulüplerinden MKEAnkaragücü’ne transfer oldu.
5 yıldır sarı-lacivertli ekipte oynayan genç oyuncu, 2020-2021 U19 elit liginde takımıyla çıktığı 16 müsabakada 942 dakika süre alarak iki gol attı ve teknik ekibin dikkatini çekmeyi başararak A takımla zaman zaman idmanlara çıkmaya başladı. 2021-2022 sezonu öncesi ise A takım kadrosuna alındı. A takımla idmanlara çıkan genç oyuncu henüz süre alamasa da toplamda 10 maçta kadroda yer alarak, genç yaşında deneyim kazanmaya başladı. MKE Ankaragücü gibi altyapıya önem veren ve Mustafa Dalcı gibi genç oyuculara değer veren bir antrenörle birlikte futbol basamaklarını tırmanmaya başlayan Atakan Dama gibi bir yeteneği yakın gelecekte futbol sahalarında izlemek, onu yetiştiren ve potansiyelini bilen hocaları için şaşırtıcı olmayacaktır.
- Öncelikle nasıl bir çevrede büyüdün? Kendinden ve ailenden biraz bahsedebilir misin?
Atakan Dama: Kilis’te doğdum. Anne-baba ve dört kardeşten oluşan altı kişilik bir aileyiz. Ailenin üçüncü çocuğuyum. Hayatlarını çocuklarına adamış bir anne-babanın evladıyım. Bizim için ellerinden geleni yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Her zaman beni destekledikleri için onlara minnettarım.
- Futbola kaç yaşında ve nerede başladın. Seni ilk fark eden kim oldu?
A.D.:Futbola 6-7 yaşlarında sokak aralarında başladım. Akşam geç vakitlere kadar futbol topunun peşinden koşuyordum. Bu durum zaman zaman herkes gibi ailemin de şikâyetçi olduğu bir konuydu. Babam bazen geç saatlerde beni sokak aralarında top oynarken alıp eve getirirdi ve haklı olarak zaman zaman kızardı. Ancak bu durum akşam saatinde dışarda olmamam gerektiğiyle ilgiliydi. Bunun haricinde futbol oynamam konusunda her zaman beni desteklediler. Özellikle babam için bir parantez açmak istiyorum. Benim babam, futbol geçmişi olan biri ve beni de her zaman doğru bir şekilde yönlendirdi ve desteğini esirgemedi. Nitekim beni ilk keşfeden babamdır. İlk olarak Kilis Belediyespor’un yaz spor okuluna götürdü. Sahaya çıktığım ilk maçımda ayağıma aldığım topla sürekli çalım atmaya başladım. Aslında seçileceğimden emindim. Çünkü yeteneğimin farkındaydım. Zaten çok geçmeden kenara çağırdılar ve futbol kariyerim Kilis Belediyespor’un alt yapısında başlamış oldu.
- MKA Ankaragücü transferini biraz anlatabilir misin? Seni kim ve nerede keşfetti?
A.D.:Ankaragücü’ne 13 yaşında transfer oldum. Kilis Belediyespor ile il şampiyonu olduktan sonra Adana’da bir turnuvaya katıldık. Orada dikkat çektikten sonra MKEAnkaragücü denemeleri için davet aldım. Onun haricinde başka takımların denemelerine de katıldım. Hepsinde iyi performanslar sergiledim ancak bazı talihsizlikler yaşandı ve nihayetinde ülkenin köklü kulüplerinden MKEAnkaragücü’ne katıldım. İnanılmaz bir mutluluktu. 2020-2021 sezonunda A takım idmanlarına zaman zaman çağrılmaya başlandım. Daha sonra ise tamamen A takıma katıldım.
- Bu yıl A takım ile idmanlara çıkmaya başladın. İlk idmanda ne hissettin. Heyecan var mıydı?
A.D.:Öncelikle geldiğim yolun zorluğunu düşününce kendimle gurur duyuyorum. Bugün 17 yaşında MKEAnkaragücü’nün A takım kadrosunda yer almak inanılmaz bir duygu. BuradaAatıfChahechouhe, Eren Derdiyok gibi yüksek seviyeleri görmüş yine Abdullah Durak, TiagoPinto, Erdem Özgenç gibi yıllarca süper lig tecrübesi olan oyuncularla ilk idmana çıktığımda inanamadım. Ekranlardan izlediğin oyuncularla aynı sahayı paylaşmak çok acayip bir histi.
- Onların tecrübelerinden faydalanıyor musun?
A.D.:Kesinlikle. Özellikle Murat Uçar gibi takımın tecrübeli abileri bize deneyimlerini aktararak, yol gösteriyorlar. Benim gibi genç oyuncular için onlardan faydalanmak çok kıymetli.
- İdmanlarda genç oyunculara yaklaşım nasıl? “Abi-kardeş” olarak tabir edilen esasında yaş temelli bir hiyerarşi yıllardan beri mevcut. Bu durum zaman zaman genç oyuncuları mental olarak olumsuz etkiliyor. Bununla ilgili deneyimlerini bize aktarır mısın?
A.D.:Elbette saygı çerçevesinde hepsiyle abi-kardeş ilişkimiz var. Nihayetinde ben yaşça onlardan küçüğüm. Ancak sahaya çıktığımızda herkesin eşit olduğuna inanıyorum. Hiçbir mücadeleden kaçınmam. Bu konuda oldukça şanslı olduğumu da söylemeliyim. Çünkü tecrübeli oyuncular hiç ego yapmadan oldukça olgun davranıyorlar ve saha içinde herkesin eşit bireyler olduğunu, en iyisini yapmamız gerektiğini açık yüreklilikle ifade ediyorlar.
- Ankaragücü, gecekondu gibi Türkiye’nin en ateşli taraftar guruplarından birinin desteğiyle maçlara çıkıyor. İlk kadroya girdiğinde ne hissettin?
A.D.:Erken yaşlarda kadroda olmak tecrübe kazanmak için önemliydi.
İlk olarak A takımın maçlarında top toplayıcı olarak görev almaya başladım. Genellikle gecekondunun olduğu tarafta olmayı tercih ediyordum. Çünkü onları izlemek, coşkularına şahit olmak inanılmaz heyecan vericiydi.
- Alt yaş guruplarından A takıma çıkan oyuncularda en göze çarpan husus fiziksel yetersizlik gibi duruyor. Bu konuda ne düşünüyorsun, kendini geliştirmek için ekstra çalışmalar yapıyor musun?
A.D.:Fiziksel anlamda eksikliklerim var. Sadece takım idmanlarıyla yetinmiyorum. Bireysel olarak da çalışmalarıma devam ediyorum. Bu konuda kulübün profesyonellerinden gereklidesteği alıyorum.Bunun haricinde teknik olarak da kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Özellikle sağ ayağımı geliştirmem gerektiğini düşünüyorum ve bunun için sürekli çalışıyorum.
- Biraz saha içine dönelim. Kendini en rahat hissettiğin mevki hangisi?
A.D.:On numara pozisyonunda uzun süre oynadım. Burada genellikle pozisyon hazırlamak ve asist yapmak için oynuyordumancak pozisyonlara çok giremiyordum. Ayrıca bu mevki çevre kontrolü yapmayı sürekli gerektirdiği ve rakip savunmaların markajındaolduğunuz içinbiraz zorlayıcı. Son bir yılda ise sağ açıkta oynamaya başladım. Bu mevkide rahatladığımı hissediyorum. Çünkü yüzüm kaleye dönük olduğu için daha rahat pozisyonuna girebiliyorum. Ayrıca daha çok boşluk buluyorum. Ancak benim için esas mesele sahada olmak.Her zaman hocalarımın kararına saygı duyarım ve mevki fark etmeksizin sahada olduğumda her şeyimi ortaya koyarım.
- Gol atmak mı, asiste yapmak mı?
A.D.:Kesinlikle asist yapmak. Bu zamana kadar daha çok asist yaptım ve ara pasları atmaktan özel keyif alıyorum.
- Hedefin nedir?
A.D.:Elbette önce MKEAnkaragücü takımında uzun yıllar oynamak ve başarılı olmak istiyorum. Çünkü kulübüm bana güvenip yatırım yaptı. Bunun karşılığını vermek ve devamında doğrudan Avrupa’ya gitmek istiyorum. Bunu yaparken de kulübümün menfaatleri doğrultusunda hareket etmek istiyorum.
- Peki oynamak istediğin bir lig var mı?
A.D.:İngiltere veya Almanya… İngiltere dünyanın en büyük futbol sahnesi ve herkesin hayallerini süslüyor. Almanya’da oynamak istememin sebebi ise B. Dortmund. Çünkü B. Dortmund tribünlerini, bizim taraftarlara çok benzetiyorum. Ayrıca Dortmund güçlü bir kültüre sahip ve gelişme kaydetmek için en doğru yerlerden biri.
- Örnek aldığın yerli veya yabancı bir oyuncu?
A.D.:Türkiye’de İrfan Can Kahveci’nin oyun tarzını çok beğeniyorum. Avrupa’da ise kesinlikle BernardoSilva.
- A milli takımla ilgili düşüncelerin nedir?
A.D.:Maalesef A milli takımın alt yaş kategorilerinde henüz forma şansı bulamadım. En büyük hayalim ay-yıldızlı formayı giymek. Umarım bir gün o formayı giyerim. Böylece kendimi, ailemi ve şehrimi gururlandırmak istiyorum.
- Futbol haricinde kişisel gelişimin için neler yapıyorsun?
A.D.:Vakit sıkıntısı olsa da eğitimime devam ediyorum. Çünkü eğitimin çok önemli olduğuna inanıyorum. Hayatta daha sağlıklı ilerleyebilmek için eğitime devam etmenin, kitap okumanın çok önemli olduğunun farkındayım. Ayrıca yabancı dil konusunda kurs almayı planlıyorum. Çünkü A takıma çıktıktan sonra bunun önemini kavradım. Ayrıca uluslararası düzeyde bir oyuncu olmak için yabancı dilin şart olduğu bir gerçek.
- Futbolcu olmasaydın ne olmak isterdin?
A.D.:Hiçbir zaman bu seviyelere gelebileceğimi düşünmedim. Elbette hayal ettim ama çok mümkün görünmüyordu. İlginç olan ise zaman zaman babama vali veya kaymakam olacağımı söylerdim. Nedenini ben de bilmiyorum.
- Sosyal medya ile aran nasıl?
A.D.:Sosyal medyada çok vakit geçirmiyorum. Zaten antrenman programlarımız çok yoğun. Eski futbolcuların hayatlarına dair deneyimlerden de yola çıkarak bu mecraları daha sağlıklı ve tadında kullanmaya özen gösteriyorum.
- Kilis’te en çok neyi özlüyorsun?
A.D.:Aslında erken yaşta evden ayrıldım. Benim için çok zordu. Ailemi, arkadaşlarımı ve ilk oynadığım futbol sahasını çok özlüyorum.
- Kilis’te futbolcu olmayı hayal gençlere ne söylemekistersin?
A.D.:Maalesef Kilis’te futbolcu çıkmaz gibi bir algı vardı. Öncelikle bunu kırmak istiyorum. Esas olan hayal etmek, çalışmak ve çabalamaktır. Hedeflerini yüksek ve canlı tutsunlar. Hiçbir şey imkânsız değil.
- Son olarak şampiyonluk yarışı için neler söylemek istersin?
A.D.:MKA Ankaragücü gibi bir takımın yerinin kesinlikle süper lig olduğuna inanıyorum. Şu an takım olarak iyi gidiyoruz. Umarım yıl sonunda hedefimize ulaşır ve hak ettiğimiz yerlere gelerek, camiamızı mutlu ederiz.