Dolar 36,2225
Euro 38,0047
Altın 3.352,91
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 14°C
Az Bulutlu
Kilis
14°C
Az Bulutlu
Pts 14°C
Sal 13°C
Çar 6°C
Per 3°C

Evcilik Oyunu

Evcilik Oyunu
A+
A-
20.04.2021
502
ABONE OL

Raife Tuncay BELGİN

Biz yaştakilerin çocukluğunda hazır alınan çok oyuncağımız olmazdı. Genellikle kızlar annelerinden, erkekler babalarından yada çevredeki çocuklardan öğrenerek kendi oyuncaklarını kendileri yaparlardı.

Aklıma gelen ilk hazır oyuncağım plastikten yapılmış elbisesi olan dondurma bir bebekti. Bunun yanında işaret parmak boyunda sert plastikten yapılmış renkli bebekler de bakkalda satılır ve biz de o bebeklerden alırdık.

Çocukluğumuzda evimiz bahçeliydi. Bahçemizde beyaz yasemin çiçeği vardı.Yasemin çiçeklerinden kolye, bilezik yapar; evcilik oynardık. Evcilik oyunu deyip geçmeyin sanki küçük bir tiyatro sahnesi… Bu oyun genellikle havaların sıcak olduğu yaz aylarında oynanırdı. Evin bahçesine bir kilim açılır, komşu kız çocukları toplanır, önce iki aile oluşturulurdu. Sonra anne ve çocukların kimler olacağı belirlenir, birbirlerine misafirliğe gidilir gibi yapılır; evden getirilen yiyecekler ikram edilir, çevreden bulunan taşlarla beştaş ya da peçiç oynanırdı; sanki aile ortamı yaşatılırdı. Tabi bu oyunlar çocukların sosyalleşmesini sağlamanın yanında gelenek görenekleri öğreten, çocukları yaşama hazırlayan, gurup çalışmasını öğreten müthiş oyunlardı.

Kilis’te ilkbaharda hanımlar çoluk çocuk; hummalı bir hazırlık yapar, genellikle cuma günü Karadaş’a pikniğe ya da Ayşecik Parkı’na gidilirdi. Piknik için peynirli pideler, öcceler, kısırlar yapılır, karpuz çekirdekleri, kavurga kavrulur, marullar yıkanarak hazırlanır, hedik kaynatılırdı.

Okula giden çocuklar okul çıkışı pikniğe katılırdı. Karataş’a gidince oğlu olan kadınlar gelin adaylarına göz gezdirir, kız çocukları papatyalardan taçlar yapar, top oynanır, ip atlanır, çiçek toplanır, bisiklete binilirdi.

Evlerde kâğıttan fırıldak yapılır; tahta çıtaya çakılarak ilkbahar rüzgârında koşulurdu. Ne güzel günlerdi…

Okul bahçesinde teneffüslerde en çok seksek oynanırdı. Zil çalınca zaman kaybetmeden bahçeye çıkılır, önce beyaz bir taşla çizilir sonra düzgün bir taş bulunur, seke seke oynanırdı. Bedenen yapılan bu oyunun çocukların sağlıklı büyümesine ne de çok katkısı olurdu…

Bahçeli (havuşlu)evlerde ağaçlara salıncak kurulur, salıncaklar da daldan dala sallanılırdı…

Erkek çocuklar rengârenk taşlardan bilye yapar,binbir renkli, ebruli cam bilyeler de Halep’ten gelirdi. Ağzında bir delik olan sarı/mavi renklerde naylon su tabancaları olur; yaz günleri oynarken serinlikte verirdi. Kuş vurmak için ağaç dallarından çatal yapılır, ucuna tekerlek lastiği bağlanırdı. Tahtadan bilyeli araba yapılır, eğimli yollarda sürülür; gürültüyle dönen bilye sesleri inanılmaz bir zevk verirdi. Dal parçasından binbir zahmetle çelik yapılır, çelik çomak oynanırdı. Erkek çocuklarının en çok sevdiği oyuncağı bisikletleriydi. Bisikleti olan çocuk, mahallenin kralı gibiydi. Ayrıca çocuklar bisikletleriyle ailenin birçok işine de yardımcı olurdu.

Bugün bizim balkona gelerek klima motorunun üstüne yuva yapıp; duvarın izalosyonlarını parçalayan, etrafı kirleten kuşları kaçırmak için balon şişiriyordum. Şişirirken bir balon elimde patladı! Patlayan balona bakınca çocukluğum aklıma geldi. Çocukluğumda patlayan balon parçalarından cık cık yapardık. Sonra avuç içimize sürterek ses çıkarır oyun oynardık.

Hey gidi günler hey! Çocuğun kendi oyuncağını kendisinin yapması bildiğiniz gibi çocuğa birçok yönden fayda sağlar. Çocuğun el becerisini geliştirir, atık bir malzemeden yeni bir ürün üretmenin hazzını yaşatır, başarı duygusunu aşılar ve bu alışkanlığı başka alanlarda kullanma güdüsü geliştirir, tasarruflu olmayı, malının kıymetini bilmeyi öğretir ve daha neler…

İşte biz bütün bunları çok küçük yaşlarda küçücük ellerimizle başta anne ve babalarımızın yardımıyla başardık. Şimdiki çocuklar teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüm bu yararlı uğraşılardan uzak kaldılar, her şeyin hazır olanını kullanmaya alıştırıldılar. Şimdilerde de birçok annenin imkânları ölçüsünde; çocuklarına oyuncak yapmayı, ev işlerine yardım etmeyi, açık havada oyun oynamaya yönlendirdiklerini sevinerek görüyorum. Elişi derslerinde çok faydalı faaliyetler yaptıklarını ve bu ürünleri yıllarca sakladıklarını biliyorum. Bu da beni gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakma adına mutlu ediyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.