Güzel Bir Güne Nasıl Başlarız?
Metin MERCİMEK
“YOLA ÇIKINCA HER SABAH,
BULUTLARA SELAM VER.
TAŞLARA, KUŞKARA,
ATLARA, OTLARA,
İNSANLARA SELAM VER.
SONRA ÇIKARIP CEBİNDEN AYNANI,
BİR SELAM DA KENDİNE VER.”
(Prof. Dr. Üstün DÖKMEN)
Bilinmeyen bir güne nasıl başlarsak öyle devam eder. Yani güne güzel başlarsak güzel, kötü başlarsak kötü geçer. O yüzden yeni bir güne İyi moralle başlamak çok önem taşır.
Her insanın kendine göre bir yaşam tarzı vardır. Kimi evde oturur şiir yazar, beste yapar, kitap okur, resim çizer. Kimi bahçe ile uğraşır, çiçek ve ağaç eker. Kimi evden işe, işten eve gelir gider hiç bir şey yapmaz. Kimileri ise kahve de oturmayı çok sever, hem çayını içer hem de tespihini çeker.
Peki, yeni bir güne nasıl başlamalıyız ve yeni günün kıymetini nasıl bileceğiz? Öncelikle yeni bir güne başlamak için sanki bir kutlama varmış gibi uyanmamız hepimize güç ve huzur verecektir. Günümüzü şenlendirecek ve ona anlam verecek olan fırsatları arayarak, enerjimizi harekete geçirmeye çalışmalıyız. Örneğin, uygun olan bir pencerenin önüne buğday yada bulgur tanelerini koyduğumuz zaman, kumru, serçe ya da güvercinler hemen gelecek ve enerji aktivasyonumuzu sağlayacaktır. Her gün bunu tekrarlamamız halinde, hayvanlara bakmamız ve onlara yakınlaşmamız olacaktır. Bu da bizlere önemli bir enerji yaratır.
Sabah evden çıkmadan önce, üç muhteşem duyguyu kendimize ilke edineceğiz. Birincisi sevgi, ikincisi selam vermek, üçüncüsü ise hoşgörülü olmaktır.
Bu düşünceler ışığında ilk olarak sabah yürüyüşümüzü yapmak için sakin, bahçeli olan güzergâhları seçmemiz gerekir. Örneğin, bir parka girince öncelikle selamlaşmayı yaparak kaynaşmayı başlatırız. Daha sonra bir taraftan çeşitli çiçek ve çam ağaçlarının verdiği oksijenli havayı teneffüs eder, diğer taraftan da kuşların cıvıltıları eşliğinde yürüyüşümüze devam ederiz. Böylece yavaş yavaş benliğimize kavuşur ve kendimizi zinde hissederiz.
Yürüyüş yolunda bizlere şevk ve huzur veren başka ilgimizi çeken diğer etkinlikler de vardır. Şöyle ki, bir tarafta toplu halde spor hareketleri yapanları, bir tarafta yogo yapanların değişik figürleri, bir tarafta jimnastik aletleriyle kaynaşan kişilerin sohbetleri, yürüyüşümüze ayrı bir renk kazandırır. Bu arada Türk Sanat Musikisine gönül vermiş olan kişiler, yürüyüşlerini şarkılar eşliğinde sürdürürler. Öylesine akıcı şarkılar seçerler ki, hem adımlarını bu tempoda atar hem de nağmelerle birlikte coşarlar.
Huzurlu bir yürüyüşten sonra gerek yapılan kahvaltı, gerek çalışma hayatımızdaki işe başlama, gerekse çözülmesi gereken sorunlarımız da bir rahatlama olacak ve daha verim sağlanacaktır. Özellikle ruhumuz çok işlerlik kazanarak düşüncelerimizin ufku hayli genişleyecektir.
İşte nerede ve hangi şartlarda olursak olalım mutlu, başarılı bir toplum karşısında doyurucu bir güne merhaba demek için, selamı elden bırakmayalım. Özellikle üç önemli duyguyu kendimize ilke edinip her günümüzü bunlarla süsleyelim. Birincisi, sevgi, ikincisi selam vermeyi, üçüncüsü ise hoşgörülü olmayı hiçbir zaman unutmayalım.
Hoşça kalın.