İki Şifa Kaynağı: Keten Tohumu ve Zeytinyağı-Zahter
Metin MERCİMEK
“ZEYTİNYAĞINI YİYİNİZ VE ONUNLA YAĞLANINIZ. ZİRA ONDA YETMİŞ DERDE DEVA VARDIR. BU DERTLERDEN BİRİSİ DE CÜZZAM HASTALIĞIDIR.” (Hadisi Şerif)
Doğada mucizeler oluşturan ve bizlere şifa kaymağı olan birçok bitki ve yiyecekler yer almaktadır. Saymakla bitmeyen ve insan sağlığına çok yarar sağlayan bu ürünlerden biri ‘Keten Tohumu’, diğeri ise Kilis’in kendine özgü bir şifa kaynağı olan ‘Zeytinyağı-zahter’dir. Sabah kahvaltılarında tüketilen ve de Kilis insanının harika bir buluşu olan zeytinyağı-zahter, çok yararlı besin kaynaklarımızdan biridir.
Birinci şifa kaynağımız keten tohumudur. Vitamin ve mineral bakımından zengin bir birleşime sahip olan keten tonumu, kahverengi renkte, parlak görünümde, susama benzeyen şifalı bitkilerin en önde gelenlerindendir. Zaten Latince dilinde de ‘Çok şifalı bitki’ anlamına gelmektedir.
Televizyon ve yayın organlarından aldığımız bilgilere göre, keten tohumu kalp sağlığından yaşlanmanın etkilerinin giderilmesine kadar birçok soruna çözüm ürettiği bilinmektedir. Bu yüzden son günlerde beslenme uzmanlarının ortaya koymuş oldukları menülerde de sık sık yer almaktadır.
Keten Tohumu’nun en önemli özelliklerinden birisi de vücudun üretemediği ve dışarıdan alınması gereken hem de hayati öneme sahip olan Omega-3 ve Omega-6’yı barındırmış olmasıdır. Ayrıca mineral olarak potasyum, magnezyum, demir, bakır ve çinko içeren şifa mucizesi olup, bunun yanı sıra vitaminlerden de E ve B12 deposu durumundadır.
Diğer şifa kaynağı ise zeytinyağıdır. Nasıl ki, Keten tohumu yararlı bir bitki ise, Kilis zeytinyağı ile birlikte tüketilen zeytinyağı-zahter de bir şifa kaynağıdır. Sağlık uzmanlarından almış olduğum bilgilere göre, Kilis zeytinyağının, yurdumuzda üretilen diğer zeytinyağlarından daha yararlı olduğu bildirilmektedir. Zaten son yıllarda Kilis zeytinyağının marka olup öne çıkması ve bir çok ülkede ödül alması da bunun üstünlüğünü ortaya koymaktadır.
Ayrıca Kilis zeytinyağı-zahter ile ilgili olarak ayrı ayrı görüşler de ortaya konulmuştur. Bu konuda bazı bilim adamları, Kilis insanlarının zeki, atak ve çalışkan olmasının sırrını, zeytinyağı-zahter ile beslenmesine bağlamışlardır. Özellikle sabah kahvaltılarında, zahter ile birlikte tüketilmesi, tabi ki vücuda bir yarar sağlayacaktır. Çünkü zahterde şifalı bitkilerin önde gelen tohum ve çekirdekleri bulunmaktadır.
Zeytinyağı ile tüketilen zahterin içinde hangi baharat ve maddeler vardır? Bunlara bir göz atalım: Kilis’in toz biberi (pul biber), susam, kekik, kimyon, karpuz çekirdeği, kabak çekirdeği, çitlembik, kişniş (küzbara), sumak, ince bulgur, tuz, leblebi, fındık, fıstık, ceviz, badem, el değirmeninde çekilerek hazırlanan bir çeşit karışımdır. Bu karışım sabah kahvaltılarında, bölünmüş olan ekmeği önce zeytinyağına, sonra zahtere batırılmak suretiyle yenilir. Ya da zahter ile zeytinyağı macun hale getirilerek ekmeğe sürülüp yenilebilir.
Bir de ayrıca, dağlarda yetişen taze zahter vardır. Aslında bu kekik dediğimiz bir nevi ottur. Kilis insanı bunun hem salatasını hem de çayını yapıp içmektedir.
İşte Kilis insanının inanılmaz bir buluşu sayesinde, sabah kahvaltılarında bir lezzet ve şifa kaynağı olan zeytinyağı-zahterin, bizlere güç verdiğine ve de düşünme ufkumuzu açtığına inanıyor ve Kilis’in bir başka şifa kaynağı güzelliğinde yeniden buluşalım diliyorum.