İstanbul Kilis Vakfı Başkanı Sayın Yaşar Aktürk ve Sayın Metin Mercimek’e Önerilerim

Hasan ŞAHMARANOĞLU

Sayın Metin Mercimek; Kent Gazetesindeki köşenizde, Kilis için yazdıklarınızı zevkle okuyorum. Sağ ol, var ol.

Yazılarınızda sık sık söz ettiğiniz hocanız merhum Seyfettin Başcıllar, benim deağabeyimdi. Aramızda beş yaş fark vardı ama beni kardeşinden çok severdi.Aramızda birçok maceralar geçmişti. Şimdi onların zamanı değil, inşallah hatıralarımda yazarım.

Aziz Metin Bey, merhumun Hazırladığı “Kilisli Divan Şairleri” antolojisine bir yerde tarafım. Merhum Amerika’dan Türkiye’ye gezmeye geldiği zaman, Ankara’da arkadaşlar merhumu zorlayarak, Kilisli Divan Şairlerini yazmaya ikna ederler. Sayın Selahaddin Çolakoğlu’ndan da, Cumhuriyet dönemi şairleri yazmasını isterler.

Merhuma herkes söz verir, “Biz sana yardımcı olacağız” derler, fakat kime yazdıysa cevap alamaz.Bana yazdı, ben de onu kıramam, “Peki” dedim.

Merhum Av.Kadri Timurtaş’ın tarihini ele aldım. Hangi şaire baksam Divanının Kilis Ortaokulunda olduğunu gördüm. Oysa ki, Taha Beşe Bey bu eski harfli kitapları toplamış, Kalleş tepesinde yakmış!… Şimdi ben bu şairlerin oğullarını, kızlarını, torunlarını aramaya ve elimden geldiğince bu şiirleri toplamaya başladım.

Kilis’te eski harfleri bilen az, ben de zorla okuyorum. Ali İşlek adında muhterem bir arkadaşımız var, bu şiirleri yeni harflere çevirdik ve merhum Seyfi Bey’e, Amerika’ya mektupla yolladım. Böylece Antolojiyi bitirdik.

O zaman Türkiye’de bilgisayar az, Seyfi Bey aruzunu, yanlışlarını düzeltip bir dosyaya koyuyordu. Sonunda dosyayı bana gönderdi ve dedi ki; “Hasan, Kilisli hemşerilerimden bu kitabın basılması için Dolar topladım, Ankara’ya git, Dernekten al”dedi. Ben Derneğe gittim, parayı alamadım. Şöyle oldu, böyle oldu, Dolarlar nanay!… Merhumun mektubu bende, isteyene gösterebilirim.

İstanbul’a gittim, Sayın SeraceddinZıddıoğluilkokuldan arkadaşım, derneğin de başkanı, Sayın Yavuz Sürmeli de yardımcısı.Şevkle kabul ettiler. Prof.Dr.Faruk Kadri Timurtaş’a gösterdiler. Prof.Dr. Sayın Alâeddin Yavaşca’ya gösterdiler, her şey tamam. O zaman dediğim gibi,Türkiye’de bilgisayar daha yeni, bir yayınevine veriyorlar, basılıyor, hep yanlış dolu, tertip yok,mizanpaj yok. Merhum bana mektup yazdı, “Ağladım”diyor. Hikâye böyle. Şahitler sağ, Nevin Hanım sağ,  sorabilirsiniz.

Şimdi bu Divanın 2. baskısı yapılmalı.Biz Kilisliler İstanbul Kilis Vakfı Başkanı Sayın Yaşar Aktürk’ü minnet ve şükranla anıyoruz. Yaptığı hayırlı işleredevam etmesini diliyoruz.

Gelelim Cumhuriyet dönemi şairlerine. Sayın Selahaddin Çolakoğlu elini oynatmadı. Sizin de bildiğiniz gibi merhum Şinasi Bey Kültür Kasteli serisinde yayınladı. Sonra Kilis Belediye BaşkanıSayın M. Abdi Bulut2. baskıyı yaptılar.

Pek kıymetli Metin Bey, biliyorsunuz ki İstanbul Derneğinin yayınladığı bir Kilis Türküleri kitabı var. Ben40 Kilis türküsünü notaları ile TRT repertuarından getirttim. İlmi bir eser oldu. Ama ben ne bestekârım, ne müzisyenim. Sonradan arkadaşlar yazılımda hatalar olduğunu söylediler. Zaten teknolojinin zayıf olduğu bir dönemde basılmıştı. Yine de faydalı oldu. Çünkü birçok il; Şanlıurfa, Gaziantep, Elazığ, Erzincan gibi iller, bizim türkülere sahip çıkıyorlardı.Benbunların hepsine bu kitaptan gönderdim. Repertuara yanlış girmiş birkaç türküyü de, yazışarak düzelttirdim. Telif hakkı istemiyorum, yeter ki yayınlansın.

Sayın Metin Bey, yine siz zaman zaman gazetede anonslar yaptınız;“Kilis’te yazılmış Mantık kitabı varsa gönderin yayınlayalım” diye. İşte size bir haber. Duyduğuma göre Sayın Faruk Elhan’da el yazması Kilis’te yazılmış bir mantık kitabı var, alınız. Onda daha birçok Kilis’le ilgili kitap var. Bu bir kültür işidir.

Pek kıymetli Metin Bey, merhum MahliMercimek’in evini Vakfa bağışladınız. Şimdi ne durumda bilmiyorum. Sayın Kazancıoğlu, AbidinağaCaddesinde tarihi taş yapı bir ev aldı, Kilis 7 Aralık Üniversitesine bağışladı ve “Ortadoğu Araştırmaları Merkezi” oldu. Üniversite yine Abidinağa-Hastane sokakta eski bir Kilis evi aldı “Kilis 7 Aralık Üniversitesi Kilis Tarihi ve Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi” yaptı. Şimdi bu iki tarihi ev iyi çalışmaktadır. Üniversitemizin böyle evlere ihtiyacı var. Aynı statüde üniversiteye bağışlanabilir.

Pek kıymetli Metin Bey, Vakıf Başkanınız mümtaz insan Sayın Yaşar Aktürk’ün de buna itiraz edeceğini sanmıyorum.Haydigayret senden, tevfik Allah’tan.