Kadın Erkek Eşitliği…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gündeme taşıdığı en büyük özgürlük “Kadın erkek eşitliği”dir.
Zira etrafımıza baktığımızda ülkemizde yıllar evvel kadına verilen sınırlı özgürlük yalnız, “çocuk doğurmakla yetineceksin” anlamı ile yaşamakta iken, bugün geldiğimiz noktada başbakan, bakan, belediye başkanı, hâkim, savcı ve milletvekili hatta doktor çeşitli görevlerde binlerce bayan görmek mümkün. Hatta bir mahkeme salonunda ağır ceza mahkemesi başkanı sıfatı ile mahkemeyi idare eden karar yazdıran bayan hâkim olduğuna göre, kadın erkek eşit olamaz demenin anlamını anlamak asla mümkün değildir.
Dünya lideri Atatürk kadın hakları konusunda dünyanın en gelişmiş ülkelerine örnek teşkil edecek kararlar almış ve tek kelimeyle eşittir, kadın erkek demiştir.
Birinci Cihan Savaşı yıllarının sonlarında Kilis İlimizde o zamanlar bir kadınlar hapishanesi kurulur. Bu hapishanenin başına bir bayan sadece okur-yazar bayan aranır. Kilis’te bir bayan bulunması çok zordur. Zorluk bir yana, o yıllarda kendi ismini yazacak bayan bulunması bile imkânsızdır.
Babam Osman Nuri bir köy öğretmenidir. Türk alfabesine yeni geçilmiştir. İşte bu sırada rahmetli anama Türkçe harflerle okuma ve yazmayı ilk planda da sadece adını yazmayı öğretir.
Annem adı Gülfidan’ı sık sık yazar ve bu yazışla Kilis’te ilk kadınlar gardiyanı olur. İşte babamın o gün bayram günüdür. Ağzından kadın erkek eşitliğinin parolası dökülür.
Annem Gülfidan Kilis Adliyesinde adının yazılmasından sonra, çarşafı bir kenara atar, başörtüsüyle 15 yıl Kilis kadınlar gardiyanı olarak imza atar. Bugün geldiğimiz noktaya bakıyorum, kadın şiddeti ve kadına atılan tekmeler ve hor görmeler, hala daha çok tetikleniyor. Neden annelik büyük vasıfları ile dolu olan bu kadınlarımıza bu eşitsizlik karnesi savunuluyor.
Bir tarafta analara cennet ayağının altındadır, diyoruz. Ve bir taraftan da sen evde otur çocuk doğur diye ona yasak getiriyoruz. Üç Çocuk olmadı beş çocuk diyerek onu eve bağlamanın binlerce işsiz insanı sokağa bırakma manasını anlamak mümkün değil diye düşünüyorum.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da kadın haklarına ve kadın yaşantısına saygı duymak eşit muameleden geçirmek mecburiyetindeyiz.
Hele yetkili kimselerin bu eşitliği bozacak söylemlerde bulunması asla ve asla mümkün olamaz. Kararlar karşısında olduğu gibi erkek karşısında da kadınlar ve erkekler eşittir. Hava Kuvvetlerinde o en ağır uçakları kullanan kadın jet pilotları dünyada yıldızlaştırırken biz hala ortaçağa doğru gerileyeceksek vay halimize…
Rahmetli babam sık sık şu kelimeyi cümleler içinde kullanırdı: Bir Osmanlı öğretmeni olmasına rağmen Atatürk’ü çok seviyorum derdi. Nedeni de kadına verdiği değerden diye ilave ederdi. Nedeni olarak ta ben annenizi görmeden aldım, nikâha kadar görmek yasaktı. Ama şimdi gençler beş-on kız arasında beğendiğini görerek alıyor, kızlar da tercihlerini buna göre yapıyor.
Son söz kadın erkek eşittir. Ve kadınlar ülkemizde her görevi üstlenir.