Kapatın Gitsin İronisi
Belediye meclisinden, Şahinbey Halk Kütüphanesini kapatma kararı çıkmış.
Kapatın gitsin.
Ondan sonra da marka şehir olmaktan, kültür kenti olmaktan, ülkenin 6. Büyük kenti olmaktan söz edin.
İnanan bulabilirseniz…
Kütüphaneleri kapatın ki, gençlerimiz üniversite sınavlarında nal toplamasınlar.
Kapatın ki aydınlığımız artsın.
Çünkü bu kütüphaneler ülkeyi karanlığa boğuyor!…
Şahinbey Halk Kütüphanesinin bulunduğu ve birkaç yıl önce o kadar paraharcayıp, aslına uygun olarak yeniden onardığınız o binayı yıkın, yerine de bir AVM yapın ki memlekete şan olsun…
Okuyanı az olan toplumumuzun o az okuyanını da yok sayın.
Türk Kütüphaneciler Derneği Gaziantep Şubesinin çığlığını duymayın, amacınıza ulaşmak için yarın nasıl olsa seslerini kısarsınız.
Zaten kitaba, kütüphaneye ne gerek var canım.
Bilgisayarlarımız var, elimizden düşürmediğimiz, başımızı kaldırmadan baktığımız bilgisayar donanımlı cep telefonlarımız var.
Ne gerek var kitaba, kütüphaneye.
Böyle düşünenlere “ebleh herif” deseniz, eblehin ne demek olduğunu öğrenmek için hemen cep telefonunu açar, bir arama motoruna girer, eblehin “aptal, akılsız, budala” olduğunu hemencecik öğrenir ama o lafı söyleyen Alleben Deresi’ni hoplayıp geçmiştir.
Siz o halk kütüphanesini kapatmakla kalmayın, yıkın.
Yıkın ki kültürümüzün üstüne karabasan gibi çökmüşlüğü ortadan kalksın, aydınlığa kavuşalım.
Kütüphane de neymiş?
Kitap ne demek?
Boş laf bunlar.
Zaten başımıza ne geliyorsa okumaktan gelmiyor mu?
Memleket güllük gülistanlık ama o kütüphaneler yok mu?…
Depremler, maden kazaları, göçükler, trafik kazaları, grizu patlamaları, cinayetler, komşu ülkelerle gerginlikler hep bu kütüphaneler yüzünden değil mi?
Kapatmak yetmez, yıkın gitsin.
“Kitapsız bilgin”lerimiz sevinsin.
Yerine de ya görkemli bir AVM ya da kent içi trafiği rahatlatmak için 1000 katlı bir otopark yapın ki taaa Şam’dan görünsün.
Kitapsızlar bizim kim olduğumuzu görsün…
(!)