Kilis Tarihi Kitabı

Mahmut SELÇUK

Bir şehir yazılı tarihi ve kültür olmadan yok olmaya mahkûmdur. Bu çerçeveden bakınca, gelecek nesillerin de hak iddia edeceği sadece dedelerinden duydukları hikâyeler olacaktır.

Kilis’in gerek köyleri, gerek tarihi süreç içindeki merkezi yerleşimi ve önemli gelişmelerini anlatan tarihi bir eser olarak elimizde sadece bir kaynak var.

Tarihçi yazar İbrahim Hakkı Konyalı o zamanki literatürü taramış, bir jipe binerek Kilis’i ve çevresini gezmiş ve bu kitabı 1968 yılında  kaleme almıştır. Gerek buna vesile olan gerekse bu yazarımızdan Allah razı olsun. Lakin yıl 2017 ve 49 yıl geçmiş aradan. Bu geçen zaman içinde oylum höyükte yeni eserler bulunmuş, Osmanlı arşivleri, İngiliz arşivleri, başbakanlık arşivleri açılmış ve birçok tarihi aydınlatacak gelişme olmuştur. O zamanın verileri ve tarama şansı ile şimdiki bir klavye ile dünyanın öbür ucundaki kütüphanelere, kaynaklara ulaşma imkânı çok farklı.

Sözün nereye gittiği belli oldu. Velhasıl-ı kelam demem şudur ki, artık Kilis tarihini her aşamasıyla ayrıntılı bir şekilde profesyonel bir ekiple tarihçiler, yazarlar, akademisyenler, alanında tecrübeli kişiler ve bir komisyon ile yazmanın zamanı geldi, geçiyor. Kilis’e yapılan her iş ve çaba güzel ve bizleri her daim mutlu eder. Ama Kilis’e verilecek olan bir kitap asla solmayacak bir mum gibi hep etrafını aydınlatacak geleceğe yön verecektir.

Bizler Kilis’e barajlar, yollar, okullar, hastaneler vb. her şey yapabiliriz ama bunlar bir gün yıkılıp gidecek ve yenisi yapılacaktır. Ama Kilis’i gerçek manada anlatan, ifade eden bir kitap emin olun ki yüzyıllarca hep taze kalacak Kilis’i ve Kilislileri bu topraklarda hep muhafaza eden bir zırh olarak kalacaktır.

Kalem kılıçtan keskindir Kilis için kalemin yazıya, yazının kâğıda dökülme ve yeniden Kilis’i anlatma zamanı gelmiştir. Bu konuda gündem oluşturup dinamikleri harekete geçirmemiz lazım. Her kurum, her fert ve elinden kimin ne gelirse artık bu kitabı gündeme almalıyız.