Böyle mi Sarılacak Yaralar?
A. Haşim ÖZYURT
Daha önce eczacılar ile ilgili bir yazıda belirtmiştim, eczanesine roket düşen bir eczaneye kayıplarının karşılığında 800 TL gibi komik bir rakam ödenmişti. Sonra ne oldu bilmiyorum eczacı bey itiraz etti mi. rakam arttırıldı mı, bilgim yok. Fakat bugün sosyal medya hesabından isyan eden bir esnafımız yine yuh artık dedirtti. Olduğu gibi buraya alıyorum yazıyı bakın neymiş durum.
“İşyerimin önüne düşen bombadan dolayı işyerim hasar gördü. Yaptırmaya 5 bin 200 TL gitti. Tabi ki borca yaptırdık. Bugün zarar görenlere ödeme yapıldı. Yapılan ödeme ise 2600 TL. Eyy devlet! Benim ne suçum var? Zaten siftahsız dükkân kapatıyoruz, ben geri kalan borcu nasıl ödeyeceğim? Sizin esnafa destek dediğiniz bu mu? Yazıklar olsun! Size hiçbir şey demiyorum. Yüce makam sahibi Allah’a havale ediyorum.”
Şimdi bir şey sormak istiyorum: Kilis’in kanaat önderleri gazeteye ilan verip acele edin ölüyoruz dedi mi? Dedi. Gazeteye ilan hangi şartlarda verilir biliyor musunuz? Özür dileyerek; evcil hayvanınız kaybolur resmiyle bir ilan verirsiniz, çocuğunuz kaybolur resmiyle ilan verirsiniz, kimliğiniz kaybolur hükümsüzdür der ilan verirsiniz, ölü olur ilan verirsiniz, düğün olur ilan verirsiniz vs. vs. Biz ne yaptık? Gazeteye ilan verdik, biri devleti gördüyse haber versin biz burada ölüyoruz dedik, doğru mu? Doğru. Sonra ne oldu?
78 füze atılıp, 21 masum insan şehit olup, 83 kişi yaralandıktan sonra birdenbire devlet ortaya çıkıp “ben buradayım” dedi mi? Dedi. Saldırılar bittikten sonra diyanet işleri başkanımız gelip halkın maneviyatını yükselti mi? Yükseltti. Kilis halkının yanındayız, yaralar sarılacak dendi mi? Dendi. Ölenlere rahmet olsun, onlar için yapacakları bir şey yok ama koskoca bir şehrin kaderi değişti, iyileştirmek için yapılanlar yeterli oldu mu? Olmadı.
Esnaf her sabahki gibi bismillah deyip dükkânını açmış, kimin attığı, nereden geldiği belli olan bir roket iş yerine gelmiş. Şükür can kaybı yaşamamış ama işyeri zarar görmüş. İşyerini onarmış, günler süren tadilat bitmiş. Bu süre içerisinde psikolojik olarak yıpranmış, işyeri çalışmamış, madden zarar görmüş. Şimdi bu esnafa ne yapılmalı biliyor musunuz? Ne harcadın demeli ve harcadığının iki katı verilmeli. Ben senin canını malını koruyamadım, bari kayıplarını karşılayayım demeli. Onun yerine bilirkişiler gitmiş buraya şu kadar şuraya bu kadar para gider demiş, devlet ödemiş. Bakın Diyanet İşleri Başkanı ile bakanların Kilis ziyaretine giden parayı zarar görenlere dağıtsaydınız herkes hakkına düşeni fazlası ile alırdı.
Böyle mi sarılacak yaralar?